Dengê Kawa lideri Ferit Uzun’un PKK tarafından katledilmesinin üzerinden 46 yıl geçti. Ferit Uzun cinayeti PKK’nin Kürtlere karşı başlattığı savaşın ilk kurbanlarından biriydi.
1950 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinde doğan Ferit Uzun vatansever bir kişilik olarak bölgede tanınan bir insandı. Uzun daha 1960’ların sonunda DDKD içinde yer aldı. Daha sonra Kawa örgütü ile beraber hareket etti. Krazmatik kişiliği, ikna kabiliyeti, dile hakimiyeti ile Kürt vatanseverleri arasında beliğin biri haline geldi. Urfa ilçelerini Kürtlere karşı savaşta merkez olarak seçen PKK alandaki karizmatik kişilikleri ve kendisine karşı çıkacak insanları öldürme kararı almıştı. İlk hedeflerden biri de Ferit Uzun oldu. 1978 yılı 22 Kasımında kucağında henüz 1 yaşındaki kızı Evin ile beklerken PKK’liler tarafından vuruldu.
PKK işlediği her cinayetten bir biçimde rant kazanmayı hedefler. PKK Ferit Uzun’u katletti ama bir de ölümünden rant elde etmek istedi ve “Ferit Uzun’u vuranlardan hesap soracağız” diye bildiri dağıttı. Fakat yine kendi kadrolarının itirafları ile katilin kendisi olduğu anlaşıldı. Ferit Uzun cinayeti PKK’nin karanlık yönlerinin anlamak ve PKK’nin karekterindeki tehlikeli yanları görmek için önemli bir veridir.
PKK savaş tarihi boyunca Kürdistanı sömüren düşmanlardan çok Kürtleri öldürdü. Abdullah Öcalan bile kendi savunmalarında sadece PKK içinde 8000 kişinin PKK eli öldürüldüğünü söyler. (Öcalan’ın söylemi 8000 olsa da sayının 15 bin olduğu yönünde bir çok güçlü veri vardır) PKK hem kendi içinde hem de kendisi dışındaki hareketlerde Kürt halkına öncülük yapabilecek, güçlü karizmatik kişilikleri öldürerek kendine yol açmaya çalıştı. Öcalan kendi yoldaşları Haki Karaer ve Çetin Göngör gibi isimleri kendi için katletti. Bu başkalarının kanı üzerinden kendine yar açma siyaseti hala devam ediyor. PKK bu kez de Güney halkının onlarca yıldır kan ve can vererek elde ettiği kazanımlara konmak için Peşmergeye ve Erbil merkezli siyasi otoriteye saldırıyor.
PKK’nin Kürdistani kişilikleri ve Kürdistani değerleri yok etme savaşına her yerde sömürgeciler tarafından destek veriliyor. Haki Karaer’in öldürülmesi Türk devletinin bir projesiydi. Faik Bucak, Ferit Uzun, Vedat Aydın, Hikmet Fidan ve Mehmet Şener gibi pek çok siyasi cinayette yine Türk devletinin bir projesiydi. Öne çıka bilecek herkes budanmıştır. Türkiye istihbarat örgütü MİT’e çalışan Ali Yıldırım’ın kişinin damadı ve MİT üyesi olan Pilot’un yakın arkadaşı Abdullah Öcalan’a yer açılmıştır.
Ferit Uzun PKK kadrosu Emin Dal tarafından vuruldu
Ferit Uzun olayı Türk devletinin Kürdü Kürde kırdırma projesinin de bir devamıdır. Türk devleti Kürtlerin birbirini vurmasında PKK’ye stratejik bir rol verdi. PKK’nin ideolojik söylemler ve herkesi ajan olarak tanımlaması ile işlediği her cinayetin altında Türk devlet aklı mevcuttur.
Ferit Uzun olayını anlamayan bugün PKK’nin YNK’yi KDP’ye karşı kışkırtmaktaki amacını anlayamaz.
PKK hiçbir zaman resmi olarak kabul etmemiş de olsa Ferit Uzun cinayetini PKK’nin aldığı karar ile Emin Dal isimli bir kadrosunun işlediği konusunda hiçbir şüphe yoktur. PKK’nin bu cinayeti işleme biçimi, seçilen hedef ve sonrası yaşanan gelişmeler bu olayın çok kapsamlı bir biçimde planlandığını göstermektedir. Ferit Uzun PKK tarafından vurulur fakat PKK olaydan hemen sonra Ferit Uzun’un cenazesine sahip çıkarak her yerde Ferit Uzun’un Urfalı bir aşiret olan Bucaklar tarafından vurulduğunu söyler. Siverek’in önemli ailelerinden Uzunları yanına almak ister bu biçimde. Fakat olay açığa çıkar. PKK’nin bu korkunç komplosu tutmaz. Eğer olay PKK’nin planladığı gibi giderse belki de büyük bir çatışma çıkacak ve onlarca başka insan ölecekti. PKK böyle bir fitneden kendi çıkarı için asla çekinmez.
PKK hep kendisi dışındaki Kürtleri bölüp parçalamak, birbirine karşı kışkırtmak, arada çatlaklar yaratıp araya sızmak üzerine kurmuştur varlığını. Kürdistani damar ve enerji bu biçimde bir taraftan PKK bir taraftan ise Türk devleti tarafından emilmiştir.
Ferit Uzun’un katledilmesi PKK’nin var oluş nedenlerini ve karakterini izah eden önemli bir olaydır. Kürtler bu olaya sesini çıkarmadığı müddetçe de Kürt toplumu içindeki kanayan “ölümler-cinayetler” serisinin önünü alamayacaktır.