7 Eylül günü YNK tarafında İran’a teslim edilen KDP-İ üyesi Behzad Hüsrevi YNK tarafından yakalanma süreci, teslim edilişi vb hususlarda canlı yayına katılarak açıklama yaptı. Hüsrevi, “YNK beni teslim etmedi” açıklamasını dayak ve baskı sonucu yaptığını söyledi.
Doğu Kürdistan’ın Saqiz kentinden olan 35 yaşındaki KDP-İ üyesi Behzad Hüsrevi’nin YNK güvenlik güçleri tarafından tutuklandığı, işkence gördüğü ve daha sonra da İran istihbaratına teslim edildiği açıklamasını güvenilir İnsan Hakları kurumları yapmıştı. Daha sonra bilgi teyit edilmişti. Birleşmiş Milletler Mültecileri arasında kaydı olan Hüsrevi’nin teslim ediliş sonrası gelen tepkilerden sonra İran ve YNK medyası Hüsrevi’nin kendi isteğim ile gittik açıklamasını yayınlamıştı.
Hüsrevi İran’da kefaletle serbest bırakıldıktan sonra kaçarak Türkiye’ye gitti ve burada BM Koruması talep etti. Hüsrevi dün tecrübeli gazeteci Ali Jiwanmerdi’ye bir röportaj verdi ve olayların ayrıntılarını açıkladı. Oldukça yorgun ve hasta görünen Hüsrevi’nin yaşadığı psikolojik travma ve fiziki zorlanma videodan da görüle biliyordu.
Hüsrevi tutuklanma ve teslim edilme sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: “Süleymaniye’de güvenliğe götürüldüm ve beni bir odaya kapatarak dayak atmaya başladılar. Sürekli olarak bana, anneme ve babama küfürler ediyordular. Birkaç kez yere düştüm ve beni, annemi ve babamı dövdüler, kametimi veya ikamet kartımı elimden aldılar. Beni dövdüler, kaburgalarımı ve burnum dayaktan kırıldı. Benim dövülme emrimi Süleymaniye asayişindeki Bemo adlı bir sorumlu verdi. Sonra da benim dayak yemiş halimi görünce de kendisi emri vermemiş gibi davrandı. Onlara dedim ki annemin ve kız kardeşlerimin hatırına beni bırakın, onların yanına gideyim. (Ailesi de Kürdistan Bölgesinde yaşıyor) Onlar bir kez daha beni dövdükten sonra bana zorla bir mektup imzalatıp İran’a teslim ettiler.”
Behzat Husrevi teslim edilme sürecini ise şöyle anlattı: ” Ellerimi kelepçelediler ve Meriwanlı Şaho Ahmadzadeh ile birlikte beyaz bir minibüse bindirildik ve yanımızda birkaç kişi daha vardı, bizi Kirmaşan sınırına götürüp karşı yakasına götürüp teslim ettiler. Oradan da Kirmaşan’da İtlaat’a gönderildik, imzalamamız için bir kağıt verdiler, Şaho Mariwan’a, ben de Sine İtlaat’ına gönderildim. Itlaata Sine’de bana işkence yaptılar ve beni terörist olmakla suçladılar.”
Behzat Hüsrevi’nin gelen tepkilerden sonra “beni YNK teslim etmedi, kendim geldim” biçiminde YNK’nin ihanetini aklayan açıklama videosuna ilişkin ise şunları söyledi: “Benim ilk videom 15-20 kez çekildi. Benden rahat görünmemi ve beni YNK teslim etmedi KDP-İ bana sahip çıkmadığı için kendim geldim” dememi istediler. Baskı ve ailemle tehdit edildiğim için yapmak zorunda kaldım.
Hüsrevi Sine’deki İran İstihbaratı İtaat’ta gördüğü uygulama için ise şunları söyledi: Sine itlaatı beni iş birliği yapma şartı ile serbest bırakacağını söyledi. Benden KDPI yönetimi hakkında bilgi vermemi istediler, kimseyi tanımadığımı söyledim.” Dedi.
Husrevi ayrıca yine YNK’nin ihanetini aklamak için yayınlanan ikinci videosu içinde şunları söyledi: “ İtlaat daha sonra tutuklu bulunduğum yere geldi ve elime nargile verip söylediklerini tekrar etmemi istediler, çaresizdim ve onu da yaptım” dedi. Hüsrevi İran devletinin kendisi hakkında ıspatlı delil bulmaması, sağlık koşuları gibi nedenlerle kendisini hastaneye gitmesi için kefaletle serbest bıraktığını söyledi. Hüservi “oradan kaçtım ve şu an Türkiye’deyim” dedi.