Birkaç gün sonra Bafil Talabani ve YNK’sinin, Güney Kürdistan topraklarının yarısından fazlasını Haşdi Şabi milisleri, Lübnan Hizbullah milisleri, İran Devrim muhafızları ve Irak ordusuna teslim edişinin 7. Yıl dönümü.
Ekim 2017’nin başında Irak’taki Haşdi Şaibi milisleri ile Lübnan Hizbullah’ına bağlı milisler ve bazı İran güçlerinin Kerkük ve Peşmerge yönetimindeki ilçelere doğru hareketi başlamış, Peşmergeler Kürdistan’ı savunmak için mevzilerini güçlendirmişti. Ancak 16 Ekim 2017’de YNK güçlerinin büyük bir kısmı savunma yapmadan mevzilerini boşaltarak milislerin Kürdistan Bölgesi yönetimi dışındaki Kürdistan ilçelerini işgal etmesinin önünü açtı.
O günlerde YNK’nin şu anki Başkanı Bafil Talabani, bir İngiliz kanalına verdiği röportajda, “bir anlaşma gereği çekildiğini, YNK yönetiminin 38 üyesinin de bu anlaşmada imzası olduğunu ve o anlaşma nedeniyle bu anlaşmaya imza attıklarını itiraf etmişti.” Kürtler Bafel Talabani’nin açıklamasını Kürdistan halkına ihanet olarak yorumladı.
YNK’nin büyük ihanetinden 4 gün sonra milisler, YNK ve diğer güçlerle anlaşarak Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’i işgal etmeyi planlasa da Başkan Barzani liderliğindeki Kürdistan Peşmerge güçleri karşısında yenilgiye uğratıldı. Pird, Şihela ve Mahmudi ile Tilisqof ve Mahmur ve daha birçok yerde yenilgiye uğratıldılar, o kadar büyük bir direniş vardı ki milisler bir daha Kürdistan’a yaklaşmaya cesaret edemedi.
Konuya ilişkin olarak Avukat Karzan Henarei şunları söyledi: Kürdistan halkı bu ihanetten YNK’yi sorumlu görüyor. Her ne kadar 16 Ekim’de YNK’nin yöneticileri Şeyh Cafer ve ve Kosret Resul gibi bazı isimler bu ihanete karşı gibi görünse de şimdi onların da o günlerde partisine ihanet eden yönetim altına girdiklerini görüyoruz. Taraf olarak YNK’nin bu ihanetten sorumlu olduğu ve bu ihanetin bedelini ödemesi gerektiği artık bizim için netleşmiştir.
“Örnek olması açısından, son 7 yılda Kürdistan halkına ihanet eden Bafil Talabani’nin ve Kürdistan halkına ihanet edenlerin teker teker cezalandırılması ve bu ihanetin bedelini ödemesi gerekiyordu ve kimse ihaneti düşünmeye cesaret edemezdi. maalesef şimdi görüyoruz ki, dün Kerkük’ü sattılar ve milisleri gururla karşıladılar, kendilerine parti liderliği verilmesi ve Kerkük valiliği karşılığında Reşit otel anlaşmasıyla bir kez daha kendilerine fırsat tanındı. Kerkük’teki Kürtlerin tüm haklarını Kürdistan düşmanlarına teslim edin.”