-PKK Ezidilerden ne istiyor?
Hiç şüphe yok ki Ezidiler kadim tarihimizin bir parçasıdır ve yerli Kürdlerdir. Kürdlük kimliğini her şekilde korumaya çalışıyorlar. Bu amaçla pek çok büyük engelle karşılaşmışlar ama pes etmemişler ve kimliklerini korumaya devam ediyorlar. Ancak IŞİD’in Şengal’de ortadan kaybolmasının ardından Ezidiler hâlâ IŞİD’in alternatifi olan PKK’nin tuzağına düşmüş durumundalar.
PKK Şengal’da bulunduğu 10 yıl boyunca Ezidilere yıkımdan başka bir şey sunmadı. Ezidiler, büyük bir trajedi yaşadılar ve kapanmayan büyük bir yara içinde yaşıyorlar. Ancak PKK her geçen gün Ezidilerin yarasını ağırlaştırıyor ve çeşitli yöntemlerle Ezidiler’e daha fazla soykırım yaşatmaya çalışıyor.
İnsan hakları örgütlerine göre PKK bugüne kadar 500’ün üzerinde Ezidi erkek ve kız çocuğunu kaçırıp Metina, Gare ve Zap’te kontrolü altındaki bölgelerde eğitmiş, ardından da halkaların kardeşliği uğruna katletmiştir. Bugün Şengal’de YBŞ altında PKK savaşçısı olanların yarısı, 2014 yılında IŞİD’le birlikte Ezidiler’i katleden Araplar’dan oluşuyor. 10 yıl geçmesine rağmen Ezidilerin hâlâ vatanlarına dönememesinin temel nedeni PKK teröristlerinin ve diğer silahlı milislerin bölgede bulunmasıdır.
Ancak PKK’li teröristlerin Şengal’deki varlığının asıl amacı, Ezidiler’ Kürdlerden ayırmak ve bu doğrultuda çeşitli girişimlerde bulunuyorlar. Son günlerde Ezidilerin bağımsız bir millet olarak tanınması için Irak parlamentosunda kampanya başlatanlar, geçmişte Baasçı olan PKK ve Haşdi Şabi mensubu kişilerdir. Bunların sayısı 200’den azdır. Ama onların arkasında Bağdat’ta gece gündüz Kürdistan’a düşman olan Şii figürler var. Musul’daki bazı YNK yetkilileri de bu oyunun içinde. Ancak Ezidi Ruhani Konseyi’nin ve dünya çapındaki Ezidi şahsiyetlerin açıklamaları PKK’nın bu hayalini boşa çıkardı.
İşin özü, çözüm bulunamadığı takdirde PKK’nın gelecekte Ezidiler’e karşı başka tehlikeli planlar hazırlayacağıdır. PKK’nın Şengal’daki varlığının tek amacı Ezidilerin kaderiyle oynamak ve onları Kürdler’den uzaklaştırmaktır. Bu planın stratejisi Ermenistan’daki Erivan Üniversitesi’dir ve Kürdistan’ın tüm işgalcileri bu işin içindedir.
-PKK neden Şengal’de?
PKK bir yere yerleştiğinde sağlam direktiflerle ve planlarla oraya gider ve kendisine verilen gündemleri uygular. PKK’nın Şengal’deki varlığının nedenleri siyasi ve askeri açıdan sıklıkla tartışılsa da PKK’nın Şengal’daki varlığı bu tartışmalardan çok daha derindir. Kürdistan işgalcilerinin taşeron örgütü olan PKK, nerede görevlendirildiyse görevini sadakatle yerine getirecektir.
Şengal, askeri açıdan ve sınır meseleleri açısından özel önem taşıyan stratejik bir bölgedir. Özellikle Irak ile Suriye’yi birbirine bağladığı için. İran uzun süredir bölgeyi çeşitli siyasi ve askeri kartlarla, özellikle de milisler aracılığıyla kontrol altına almanın hayalini kurdu ancak şu ana kadar başarısız oldu. İran’ın hedefi Şengal üzerinden Rabia sınırına ulaşmak ve oradan da Suriye, Lübnan ve Yemen’deki Şii Hilali silahlı milislerine mali ve lojistik yardım sağlamak. Dolayısıyla 2014 yılında Şengal’ın işgalinden önce IŞİD’in saldırısıyla bölgeye gelip yerleşme görevi PKK’ya verilmişti. Çünkü IŞİD’in bu planından herkesten önce İran haberdardı. Bunun en canlı kanıtı, IŞİD’in ne yurt içinde ne de yurt dışında İran’a yönelik tek bir askeri saldırı gerçekleştirmemesidir. Tek bir satırda İran’ı hedef almadı. Irak ordusunun bu bölgelerden kaçarak IŞİD’e bırakılması da bu planın bir parçasıydı. İran IŞİD’in arkasındaki ülkelerden biri ama gizli ve politik olarak taktiksel bir şekilde.
PKK’nın Şengal’daki varlığının bir diğer boyutu da Ermenistan’ın Ezidileri Kürd Milleti’nden ayırıp büyük bir çatışma yaratma planıdır. Ermenistan uzun yıllardır Ezidileri Kürdlerden uzaklaştırmaya, onları Kürd değil, farklı bir millet gibi göstermeye çalışıyor. Ezidilerin Kürd olmadığını söyleyen bu plan temelde bir Ermeni planıdır ve uzun süredir Kızıl Kürdistan’ın kontrolü altındaki bölgelerde uygulanmaktadır. PKK daha önce Türkiye, İran ve Suriye’nin terör örgütüydü. Ermeni terör örgütüdür ve ASALA terör örgütünün devamıdır. PKK’nın aklı ve stratejisi Erivan Üniversitesi’ne aittir. PKK liderlerinin bile çoğunluğu Ermeni. Bu nedenle işgalciler PKK’yı birlikte kullandıkları için Ermenistan, Ezidileri Kürd milletinden ayırmak için Şengal’deki PKK’yı görevlendirdi. Geçtiğimiz günlerde Irak parlamentosunda birkaç kişi aracılığıyla gerçekleştirilen bu girişim de bu planın bir parçasıdır.
PKK’nın varoluş stratejisini bilmek istiyorsanız öncelikle Ermenileri iyi tanımalısınız.
PKK’nın Şengal’deki varlığının bir diğer nedeni de işgalci Türk devletinin PKK’dan talepleridir. PKK uzun yıllardır Türk ordusunu Kürdistan’a çekiyor ve stratejik yerleri Türk devletine devrediyor. PKK nereye yerleşirse Türkiye eninde sonunda terör bahanesiyle oraya saldıracak ve işgal edecektir. Bu strateji ilk olarak Ankara’de geliştirildi ve PKK bu stratejinin oluşmasını kolaylaştırıyor. Güney Kürdistan ile Kuzey Kürdistan arasındaki sınıra baktığımızda bir zamanlar PKK’nın bulunduğu yerlerin büyük bir kısmı artık Türk devletinin elinde. PKK bu bölgeleri savaşmadan Türk ordusuna bıraktı. PKK bir taşeron örgütü olarak sahiplerine karşı görevini sadakatle yerine getirmektedir. Şengal örneğinde de aynı amacı güden PKK, Türk ordusunun terör bahanesiyle Şengal’e askeri operasyon yapmasının ve Şengal’e girmesinin önünü açıyor. Türk devleti geçmişte Şengal’e defalarca insansız hava araçlarıyla saldırdı ve insanları öldürdü. Şengal’de bombalanan insan ve araçların nerede olduğu konusunda Türkiye’ye bilgi verenler yine PKK komutanları ve yetkilileridir. Çünkü PKK’da her beş kişiden üçü MİT mensubu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörizm gerekçesiyle gelecekte Şengal’e askeri operasyon düzenleme ihtimalinin yüksek olduğunu defalarca dile getirdi.
PKK’nın Şengal’deki varlığının dördüncü boyutu ise Irak hükümetinin orduyu bu bölgelere geri döndürme planıyla ilgili. Irak, milisler aracılığıyla Şengal’e girdi ve PKK, YBŞ adı altında milislerin askeri güçlerinin bir parçası haline geldi. Irak hükümeti hâlâ İran’ın hakimiyetinde ve Irak’ta kararı Tahran veriyor. Şengal anlaşmasının uygulanamaması da bu konuyla bağlantılı. Çünkü İran PKK’nın Şengal’de görünmesini istemiyor. PKK olmazsa planlarını uygulayamayacak ve başarısız olacaktır.
Geçmişte Şengal’deki YBŞ liderleri defalarca PKK bağlantılı televizyonlarda konuşmuş ve bu bölgelerde PKK olmasaydı Irak hükümetinin Şengal’e dönüp Irak bayrağını kaldıramayacağını açıkça belirtmişlerdi. PKK Şengal’e girene kadar Şengal’de sadece Pêşmerge ve Kürdistan bayrağı vardı.
Her YBŞ savaşçısı Haşdi Şabi’den aylık 500 dolar maaş alıyor. Şengal’e gelindiğinde IŞİD’le birlikte Ezidileri katleden Arap savaşçıların çoğu artık PKK savaşçısı ve YBŞ üyesi. Yani PKK geçmişte Ezidileri katleden teröristlerin sığınağıdır.
Buradan PKK’nın Şengal’de dört nedenden dolayı bulunduğu sonucuna varıyoruz:
1-Şii Hilal Hattı’nın İran öncülüğünde genişletilmesinin önünün açılması.
2-Ezidiler’i Kürdler’den ayırmaya yönelik Ermeni planının başarısıdır.
3-Türk devletinin terör bahanesiyle Şengal’in işgal edilmesinin önünü açmak.
4-Ordunun bu bölgelere geri dönmesi konusunda Irak hükümetine yardım etmek.
-PKK ve IŞİD Koço köyünün katliamı
IŞİD, 2014 yılında Şengal sınırına saldırdığında PKK’nın yardımıyla Koço köyünde Ezidiler’e yönelik en büyük katliamı gerçekleştirdi.
IŞİD Şengal’e saldırdığında 4 bin Ezidi ve Müslüman Koço köyünde mahsur kaldı ve kaçamadı.
O dönemde, eski Iraklı Orgeneral Babekir Zêbari başkanlığındaki bir askeri heyet, Amerikalıların yanına giderek, ABD heyetinden yaklaşık 4 bin kişinin yaşadığı Koço Köyü’nü kurtarmalarını istedi. Eğer onları kurtarmazlarsa, IŞİD eliyle büyük bir katliam yaşanacağnı belirtti. Amerikalılar Babekir Zêbari’ye şunları söyledi:
“Bu noktaları bombalarsak IŞİD geri çekilir ve gider.”
Bu amaçla Amerikalılar daha sonra IŞİD’i bombalamak üzere Şengal Dağı’na gözlem yapmak üzere gittiler.
O sırada Amerikalılar Koço Köyü’ne gidip halkı kurtarmak istediler ama PKK çeteleri oraya gelerek bayraklarını kaldırıp ABD askeri komitesini taşladılar ve köye girmelerini engellediler.
Daha sonra ABD askeri komitesi geri döndü ve Babekir Zêbari’ye sordu: “Orada teröristlerin olduğunu neden bize söylemedin?”
Babekir Zêbari: “Ne teröristler?”
Amerikalılar: “Evet! Teröristler var ve bizi taşladılar.”
Amerikalılar, PKK’lı teröristlerin engellemesi nedeniyle Koço Köyü halkını IŞİD’den kurtarmayı reddetti.
Bunun üzerine IŞİD köye saldırarak köydeki en büyük katliamı gerçekleştirdi. 1.300’den fazla insanı öldürdü ve birçok kişinin akıbeti hâlâ da bilinmiyor.
Amerikalıların köylüleri kurtarmasını bilerek engelleyen ve IŞİD’in halkı katletmesine yardımcı olan bu katliamın baş suçlusu PKK’dir.
Koço Köyü, Şengal’in merkezine 18 kilometre uzaklıkta. Halkın çoğunluğu Ezidi Kürdler ve Mentik aşireti’ne mensup Müslümanlar’dan oluşuyordu.
-Şengal Anlaşması ve Engeller
2020 yılında Kürdistan Bölgesi Yönetimi ile Irak Hükümeti arasında Şengal Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre, tüm silahlı milis kuvvetleri Şengal’i terk etmeli ve şehirdeki askeri yetki, yerel polise devredilmeli. Anlaşma UNAMI ve koalisyon onayıyla imzalandı.
Ancak anlaşma uygulanmadı ve değişmeden kaldı. Anlaşmanın uygulanamaması sorunları derinleştirdi ve Şengal halkının geri dönüşünün önünde büyük bir engel haline geldi. Aynı zamanda anlaşmanın uygulanamamasından en çok yararlananlar PKK’li teröristler ve İran destekli silahlı milislerdir. Çünkü bölgede 18 yaş altı çocukları kaçırmaya, öldürmeye ve silahlandırmaya devam ediyorlar. PKK’nin Şengal’deki varlığı, Ezidiler ve Kürdistan Bölgesi Yönetimi için en büyük tehdittir. Çünkü PKK, işgalcilerin isteklerini hayata geçirmek için Şengal’de bulunuyor ve Ezidiler’e yeni bir soykırım getirmeyi hedefliyor. Irak’taki üstün güç olan İran, anlaşmanın uygulanmasına izin vermeyecek. Çünkü PKK ve milislerin Şengal’den çıkması, her şeyden önce İran açısından büyük bir yenilgi ve Tahran’ın planının bozulmasıdır.
Anlaşmanın uygulanmaması devam ederse Kürdistan Bölgesi Yönetimi konuyu Birleşmiş Milletler’e ve BM Güvenlik Konseyi’ne taşımalı. PKK uluslararası bir terör örgütüdür ve bölge halkının hayatına yönelik bir tehdittir. Dolayısıyla bu meselenin uluslararası hukuk yoluyla çözülmesi ve Ezidiler’in ana vatanlarına dönmeleri gerekmektedir.
Bölgede terör ve teröristler var olduğu sürece huzur olmayacaktır.
Dilovan Ali