Konuş sen hangi partiye oy verdin? Konuş sen kimin misyonerisin?

Konuş sen hangi partiye oy verdin? Konuş sen kimin misyonerisin? Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder, Erkan Baş, Tülay Hatimoğulları, Abdullah Zeydan, Yalçın Küçük, Kemaliz, Türk solu,

31 Mart seçimlerini ve sonuçlarını daha çok tartışacağız. Tabi ki seçimin fenomeni Şırnak’a taşınıp oy kullanan askerlere “Konuş sen nerelisin?” diyen başında agali olan bir Kürt oldu.  Fenomen olmayı hak etmişti. Aslında sömürgeciye bir baş kaldırıydı ve elbette ki Kürtlerin her yerde sömürgeciye karşı gösterdiği tutumun özetiydi. Buraya kadar her şey güzel. Fakat her şey bir dakikaya sığan bu güzellikle bitmiyor.
Kürtler sömürgeciliğe tutum alan Süleyman’ın fotoğrafı ile mutlu mesut sosyal medyada gezerken bir baktık ki Tülay Hatimoğulları ile bir fotoğrafı paylaşıldı. Bu kez agali yoktu ve elini Hatimoğulları’nın omuzuna koymuştu. Tülay Hatimoğulları ise “bakın sizin Kürdü yanıma getirttim” gururu ile dimdik durmuş dersin ki “hık demiş Mustafa Kemal’in burnundan düşmüş”. İçinde zerre sempati yor, sevgi yok tam tersine sadece Kürtlere şirin görünme amacı var. Özellikle de Van’da halkın o konuşurken   mikrofonun Leyla Zana verilmesini isteyip slogan atması sonrası halka ve Leyla Zana’ya nasıl bakışındaki öfkeyi ve vücut dilinin söylediklerin hatırlayınca bu resimdeki o mağrur ve öfkeli bakışı anlaşılıyor.

Bu gerçeği görünce Kürt Süleyman’in oy için getirilen askere “konuş sen nerelisin dediği” zaman ne kadar sevinmiş ve gururlanmışsak elini Tülay’ın omuzunda görünce de o kadar üzüldük. Çünkü aslında dönüp Tülay’a da “Konuş sen kime oy verdin? Konuş sen kimin atadığı kayyumsun?” demesini bekliyorduk. Çünkü görünen sömürgeciye askere, valisine tavır koymak onu tespit etmek kolaydır. Zor olan sömürgecinin ezilenlerin içine atadığı dost görünümlü Türkiyeci misyonerleri tanımaktır.

Yalçın Küçük, Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder vb popüler pek isim arasında bir de Tülay Hatimğulları’ının ismini saymak yanlış olmaz. Kendisi bir Arap Alevi olan Hatimoğulları ayrıca bir sol örgütün başkanı ve bu seçimde başkanı olduğu parti SKYP CHP’ye oy verme çağırısı yaptı. Büyük ihtimal kendisi de CHP’ye oy verdi. Süleyman kardeşimiz askere parmak kaldırarak sorduğu soruyu bir de “Sen kime oy verdin?” diyerek Hatimoğullarına sormalıydı. Ama sormaz-soramaz. İşte bu Kürtlerin yüz yıldık Türkiye Cumhuriyeti ile yaşadığı imtihanın lanetli sonucudur.

Diren, öl, savaş ve eninde sonunda senin emeğin, çaban, kanın, canın kalkıp gidip Türkiye devletinin kasasına aksın. Türkler için bu işin sağcısı solcusu yoktur. Bu aynı ineğin sağ ve sol memesi ne kadar birbirine düşmansa Türkiye devletinin sağı ve solu da ancak o kadar birbirine düşmandır. Her ikisi de varlığını Türkiye devletinin var olmasına borçludur. Bunun bildikleri içinde aslında birer misyonerdirler. Bakın ajan demiyorum. Ajan farklı bir şeydir. Ajanlık inanç gerektirmez, ajan tehditle de ajanlık yapar, geçici bir durumdur. Ama misyoner aynı şey değildir. Misyoner hayatını adar, inanır. Bunlar misyonerdir.

Eğer bir gün Kürtler ya biz Türkiye Cumhuriyeti’nden ayrılmak istiyoruz derse ilk karşı çıkacak olan bunlardır. Bunların derdi Kürtlerin özgürlüğü değil Türkiye’nin gelişmiş ve refah bir ülke olmasıdır. Görevleri ile Kürtlerin sol ideolojiye yakınlaştırıp Türk devlet çatısı altında tutmaktır.

Zaten son on yılın en gözde misyoneri Ertuğrul Kürkçü çok aymaz biçimde seçim sonrası konuştu ve “Kürkçü: Sorumluluğumuz 2028’de AKP dönemini kapatmak” dedi.  Niye AKP dönemini kapatalım CHP gelsin diye mi? CHP bize ne yapacak, CHP daha “Anayasa da Kürt adı geçsin” bile diyemiyor. Kürtler niye CHP dönemini başlatsın. Kürtlerin böyle bir misyonu yok.  Kürtlerin Cumhuriyetin taze kanı olmasına, tarafların birbirine karşı kullanacağı sopa olmasına gerek yok.

Kürtler eğer başlarını bu sömürgecilik balçığından çıkarmak istiyorsa önce Türk solu, Türk aydını, Türkiyeli dostlar adı ile taşıdığı bu misyonerleri sırtından atması gerekiyor. Devlet açık kayyumları belediyede ise gizli kayyumu bu misyonerler de DEM Parti’nin içinde.

Maalesef ki Kürtler öyle bir batağa saplanmış ki bu misyonerler iki güzel söz söylüyor, biraz gururunu okşuyor bizim Kürtler koyun kesilip boynunun uzatıyor. Bu gözler Türk solunun bile “devlet ajanıdır, devlete teslim oldu” dediği Ertuğrul Kürkçü’yü omuzunda taşıyan Kürtleri gördü, TKP’nin en başkanı Erkan Baş’ın elini öpmek isteyen Kürtleri gördü.

Evet Kürtler iyi direniyor, iyi ölüyor, iyi savaşıyor ama kimin için? Kürtler kalkıp “Konuş sen kimin kayyumusun? Konuş sen kimin misyonerisin? deyip her çeşit sömürgeciliğe ve sömürgeci artıklarına tavır koymadıkça bu iş zor.

Diğer Haberler