Kurulduğu günden bu yana Kürdistan karşıtı kararlar İran’ın Irak’taki hukuki kılıcı Irak Federal Mahkemesi Kürtler tarafından “yeni Kürt celladı” olarak adlandırılıyor. Ekonomi, siyasi ve hukuki anlamda Kürdistan’ın bölgesel yönetim statüsünü yok etmek için her çeşit hukuksuzlukla Kürtlere karşı savaş ilan ediyor. Iraklı Şiilerin Kürdistanı yeniden işgal etmek için ellerinde silah olarak kullandıkları bu mahkemeye YNK’nin lideri Bafil Talabani’den destek geldi.
Haşdi Şabi ve Irak’la işbirliği yapan Bafil Talabani Irak Federal Mahkmesini destekleyen bir açıklama yaptı.
X sosyal medya hesabından arapça ve Kürtçe açıklama yapan Talabani Irak Federal Mahkemesine dönük Kürtler ve diğer azınlıklardan gelen eleştirilere kendini siper ederek “Mahkemeyi Demokrasinin temsilcisi” olarak tanımladı ve “sonuna kadar destekliyor, mahkemeye dönük eleştirileri red ediyoruz” dedi.
Bafil Talabani açıklamasında “Yargı bağımsızlığı gelişmiş ülkelerde demokratik sistemlerin ve yönetim süreçlerinin temel direklerinden biridir. Hukukun üstünlüğünü ve adaleti pekiştirmek, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde vatandaşların ve toplumun haklarını garanti eden siyasi ve sosyal istikrarın temel direkleridir” gibi genel bir doğru ile başladığı açıklamasında daha sonra İran güdümlü Haşdi Şabi’nin Hukuki ayağı mahkemeyi aklamaya çalıştı.
Talabani açıklamasında “Federal Mahkemenin kararlarına ve onun anayasayı, adaleti ve demokratik sistemi korumadaki rolüne desteğimizi yinelerken, bağımsız ve profesyonel bir mahkeme olan Federal Yüksek Mahkemeye yönelik her türlü karalama ve kötü muameleyi reddediyoruz” dedi.
YNK lideri ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin 2012 yılında rahatsızlanması ve fiili olarak YNK’nin başsız kalmasından sonra YNK İran’ın direk kontrol ettiği bir yapıya dönüştü.
İran 2013 yılı Mayıs ayında YNK Lideri Talabani’nin eşi Hero ibrahim ve YNK’li bir heyeti Tahran’a çağırarak YNK’yi yeniden dizayn edeceğinin ilk sinyalini verdi. o tarihten sonra da YNK İran’ın Süleymaniye merkezli Kürt örgütü gibi hareket etmeye başladı.
ABD’ye belli yakınlığı olan Lahor Cengi’nin örgüt içinde tasfiyesi ve normalde akıl sağlığı ve kişiliği çok tartışmalı olan, siyasette hiç yer almamış, Celal Talabani’nin sağlığında YNK’ye yaklaşmasına izin bile verilmeyen Bafil Talabani’nin YNK lideri yapılması da benzer bir sürecin ürünü oldu.
Kerkük’ün YNK ihaneti ile teslim edilmesi, YNK’nin 2017 yılından sonra Süleymaniye’de özerklik ilan edeceğiz diyerek Kürdistan Bölge statüsünü ortadan kaldıracak adımlar atması hep İran’ın Kürtlerin Güney Kürdistan’daki statüsüne karşı atılmış adımlar oldu.
YNK şu anda da İran’ın yönlendirmesi ile PKK ile beraber Irak devletinin Kürdistan’ın statüsünü ortadan kaldırmak için yaptığı ajandanın bir parçası olarak hareket ediyor. Kürdistan halkının meşru ve tarihi hakkı olan petrolü satmasını bile hırsızlık gibi yansıtan Kürdistan’ı işgal siyasetinin bir parçası oluyorlar. Erbil’e dönük yapılan saldırıların bir parçası oluyor.
Bafil Talabani’nin Irak mahkemesinin bu biçimde aklaması bu ihanet siyasetinin geldiği son aşama olarak değerlendiriliyor.
