Rojava Kürdistanı Özerk Yönetimi, ellerindeki petrolünü sembolik fiyatlarla rejime sattıklarını kaydetti. Şarkul Awsat’ta yayınlanan bir raporda Kuzey Suriye Özerk Yönetimi sözcüsünün bu konudaki sözleri aktırıldı.
PKK’ye bağlı bu yönetimin petrolü ne yaptığı uzun zamandır tartışma konusuydu. 2020 yılında Rojava yönetimi ile ABD’li petrol şirketi arasında bir anlaşma imzalanmıştı. Bu anlaşmaya hem Suriye yönetimi hem de PKK yöneticileri tepki göstermişti. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Ağustos 2020 tarihinde Rojava’da ABD’li petrol şirket ile Rojava Özerk Yönetimi arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Suriye uluslararası alanda kabul edilen bir devlet. Bu yüzden Suriye’nin yer altında, yer üstünde bulunan tüm kaynakları halka aittir, birilerinin değildir. Yani kimse bunları mülkü yapamaz” dedi.
Şarkul Awsad’ın haberinde petrolün nereye satıldığı belirtiliyor.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (HSD) kontrolü altındaki Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer, Kürt ‘yönetimine’ ve ABD güçlerine Suriye petrolünü çalmak veya tekeline almakla ilgili yöneltilen suçlamaları reddederek, “üretimin bir kısmının rejime bağlı tüccarlara küresel muadillerine kıyasla sembolik fiyatlarla satılmasının” bu suçlamaların asılsız olduğunun kanıtı olduğunu söyledi.
Koçer, “Bu iddialar tamamen asılsızdır. Uluslararası koalisyon ve ABD güçleri petrol dosyasına karışmadı. Görevlerinin terör örgütü IŞİD ile savaşmak, onu yenmek ve ona bağlı uyuyan hücreleri ortadan kaldırmakla sınırlı olduğunu resmi olarak söylüyorlar. Ancak bazı kesimler, sanki bütün bu zenginlikleri kontrol eden bir grupmuşuz gibi suçlamalarına devam ediyor. Bu algı düzeltilmelidir. Özerk Yönetim, bizi sorumlu tutan ve çalışmalarımızı izleyen yönetim yapılarına sahiptir” ifadelerini kullandı.
HSD, 2016 yılında ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun desteğiyle, hafif petrol ve doğalgaz açısından zengin olan Haseke vilayetinde Eş-Şeddadi, El-Hol ve el-Cibse şehirlerini ve beldelerini IŞİD’ın pençesinden kurtarmıştı. Ardından 2017 yılında terör örgütünü Deyrizor’un doğu kırsalındaki Ömer, Koniko ve Tanak petrol sahalarından kovmuştu.
Bu sahalar, 2011’de savaş patlak vermeden önce günde 120 bin varil ağır petrol üretirken, şimdi bu miktarın yarısını üretiyorlar.
Kaynak: (Aawsat)