Türkiye seçimlerinin başından bu yana PKK siyasileri ve tabi ki medyası KDP’nin seçimlerde “AKP’yi desteklediği” yönünde propaganda yaptılar ve yapıyorlar. Sürekli videolar yayınlıyorlar. Fren alamadılar ve en sonunda KCK’nin Dış ilişkiler Komitesi üyesi Roni Serdem adlı kişi “AKP kaybedince KDP’de kaybedecek” dedi.
KDP devletler düzeyinde diplomasi yapan bir harekettir
Her siyasi yapı komşusu bir siyasi yapının başındaki kişinin kim olacağı ile yakındın ilgilidir. Nasıl ki Yunanistan, İran hatta uzak ülkeler Türkiye seçimlerinde daha iyi çalışacakları bir kişinin kazanmasını istiyorsa Kürdistan Bölgesi ’de elbette beraber rahat çalışacağı birinin kazanmasını ister.
Tüm büyük güçler devletler, partiler ve kurumlar nasıl ki ABD, Fransa vb. ülkeler kimin kazanmasını istediğini söylemediyse KDP’de söylemedi. Hatta çok büyük hassasiyetlerle meseleye yaklaştı, birçok parti ve çevrenin seçim dönemi görüşme, ziyaret vb. önerisini ret etti. Çünkü KDP dar ve herhangi bir parti değil. KDP bölgede yüz yıldır siyaset yapan anlaşmalar yapmış, gerekince geri çekilmiş, gerekince hamle yapmış Kürtleri yok sayan Lozan vb anlaşmaları parçalayarak Kürtler için statü kazanmış bir harekettir. Diplomasiyi de siyasi de sosyolojiyi de iyi bilen, devlet düzeyinde hareket eden bir yapıdır.
KDP’nin devletlerle ve siyasi yapılarla ilişkileri sadece kişiler üzerinden değil devletin kendisi iledir. Bunun için Türkiye seçimlerin de hiç kimseyi desteklemedi. Çünkü Türkiye’yi yöneten yapı kim olursa olsun o kişi Kürdistan Bölgesi ile Kürdistan Bölgesi’de o kişi ile muhatap olacak. KDP’de Kürdistan Bölgesi’nin temel siyasi yapısı olarak bu siyasi gerçekliği bilir.
Kürtler için bir şey yapmak isteyenlerin ilk adresi: Başkan Barzani
PKK medyası ne kadar gerçekleri alt üst etmek isterse istesin dünyada Kürt deyine insanların aklına gelen ilk kişi Başkan Barzani oluyor. Kim ki Kürtler için iyi veya kötü bir şey yapmak istesin önce Başkan Barzani’ye bakıyor. Yani doğal olarak KDP hareketi iyilik yapmak isteyenin de kötülük yapmak isteyenin de ilk baş vurduğu kurum oluyor. Kürtlere saldırmak için önce Başkan Barzani ve hareketine saldırıyor, dostluk yapmak isteyen önce elini Başkan Barzani ve hareketine uzatıyor.
PKK’nin şu an Türkiye seçimlerinde destekliği Kılıçdaroğlu’nun partisi bile aynı şeyi yaptı. CHP ne zaman ki bir Kürt açılımı yapmak ve Kuzey Kürdistan’a iyi görünmek istedi ilk yaptığı şey Başkan Barzani ve Erbil’i ziyaret etmek oldu. 5 Eylül 2022 tarihinde CHP’nin Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında bir heyeti Erbil’i ziyaret etti. Başkan Barzani ile görüşerek “Kılıçdaroğlu’nun selamlarını” Başkan Barzani’ye iletti.
PKK, Barzani hareketi ve KDP’nin siyaset ve diplomasi dünyasındaki gücünü aslında çok iyi biliyor.
PKK’nin Barzani hareketinden alması gereken çok ders var
PKK, biliyor ki; KDP, PKK gibi işi mahalle kavgasına, küfürleşmeye, restleşmeye dökmez, dostluğunu da düşmanlığını da nasıl yapacağını bilir.
Geçtiğimiz günlerde Barzan Soykırım Anıtı’nın açılışında gördük. İran yanlısı Şii Hareketin öncü isimlerinden Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar El-Hekim Kürdistan Bölgesine karşı düşmanca tutumları olan bir insandır. Kerkük işgali vb konularda Kürdistan’a karşı çalıştı. Fakat KDP adına tek bir isim çıkım Amar El-Hekim’e küfretmedi. Törende hazırdı. Hekim törende konuşarak “Barzani hareketinden ders almamız gerekir” dedi.
PKK de KD’nin duruşu, dostlarına vefası, düşmanlarına karşı kendi saygınlığından ödün vermeden mücadelesini öğrenmeliler. PKK yöneticileri Karayılan, Cemil Bayık kalkıp Süleyman Soylu ile laf dalaşına giriyor. Karayılan Soylu’ya “sen gel savaş” diyor. Bir kadın yönetici Bese Hozat kalkıp TV’de “Süleyman Soylu dikkat etsin helikopteri düşe bilir” diyor. “Alçak Süleyman Soylu” diyor. Siyasi hareket değil mafya dalaşı haline, kişisel husumet haline getirdiler. Erdoğan’la bakanlarla tek tek kavga ediyorlar.
PKK’nin Erdoğan’ı yenmesine KDP mi engel?
Tüm bu gerçeklerle beraber şu net gerçektir: KDP hangi ülkede kim seçilirse seçilsin kendi ilkelerine göre pozisyon alacaktır.
Fakat PKK’nin ısrarla AKP ile KDP’yi yan yana getirme isteği sadece Kürtlerin meşhur “Keçelo navemin li te kumemin serête” “Adım üstünde külahım başında” söylemi ile izah edile bilir. PKK’nin propagandalarına bakarsanız AKP’yi iktidarda tutan tek güç KDP’dir.
Oysa ki, AKP ile 2013’e değin ittifak yapan AKP’nin kendi iktidarı için yol temizliğinde Ergenekon u Fethullah Gülen cemaatini diskalifiye etmesine yardım eden PKK’dir. Erdoğan hükümeti içen onlarca kez ateşkes, eylemsizlik yaptı. Şimdi de “KDP, Erdoğan’ı destekliyor” diyor. Oysa AKP Türkiye’de ve Türkiye’de yenilmesi gerekiyor. PKK’nin Ankara’da, İstanbul’da eylem yapmasına KDP’mi engel oluyor? Amed merkezden iki milyon insanı Erdoğan’ın Beştepe’deki sarayına yürütme diyen KDP mi? PKK buyursun Türkiye orada, Erdoğan orada, Ankara orada yensin.
HDP’nin desteklenmesi gerekir mi?
KDP, seçimlerde AKP’yi destekleyen ne bir söz söyledi ne de bir eylem yaptı. Hiç kimseyi desteklemedi, hatta bazı aşiret çevrelerinin Başkan Barzani’yi seçim döneminde ziyaret etmek istediği söylendi. Bu taleplerde uygun biçimde red edildi.
Tabi ki HDP veya YSP’yi de destekleyen açıklamalar yapmadı. Eğer HDP bir Kürt partisi değilse bir Türkiye partisi ise KDP HDP’yi niye desteklesin.
Bu HDP değil mi Şırnak ve Silopi deki yaşlı kadınları Habur sınır kapısına döküp “Barzani hareketine küfrettiren”? Sezai Temelli değil miydi, Başkan Barzani’yi hareket eden? Figen Yüksekdağ değil miydi 2015 yılında Başkan Barzani’nin “hendekler Kürtlere zarar verir” tavsiyesine bizim iç işlerimize karışmayın diyen?
Binlerce örnek sıralaya biliriz. Hal buyken KDP, HDP’yi niye desteklesin?
Hemen şunu da söyleyelim, belki de HDP’nin PKK’nin KDP karşıtı nefret siyasetinde kullanılmasına rağmen Başkan Barzani yüce gönüllü bir insandır tüm vefasızlıkları, iki yüzlülükleri, yalan ve ihanetleri bilse de yine divanına gelen insan yer veriyor. Yarın öbür yardım istese de yine ret etmeyecek biridir.
Kısaca PKK 40 yıllık yalan, dolan, iftira siyasetine devam ediyor, KDP hiç kimseyi desteklemiyor.
Hesen Koçer