2. Erbil Forumu çerçevesinde “Ortadoğu’da Öne Çıkan Sorunlar ve Kürdistan Bölgesi’nin Geleceği” adlı panelde Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani bir konuşma gerçekleştirdi.
Suriye ve Türkiye’de yaşanan yaşanan deprem büyük bir felaketti. Kürdistan Bölgesi olarak depremin ilk anından bu yana imkanlarımız ölçüsünde elimizden gelen her şeyi yaptık.
Neçirvan Barzani, depremzedelere ilk andan beri yardım ettiklerini aktararak “Barzani Yardım Vakfı (BCF) ve Kürdistan Bölgesi Sağlık Bakanlığının deprem bölgesinde yaptıkları bizim için gurur kaynağı ve bunların Kürt-Türk ilişkilerine olumlu bir etkisinin olduğu kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
Katıldığımız uluslararası toplantı ve konferanslar, Kürdistan Bölgesi’nin Irak’ta sorunlarına yönelik görüşlerini aktarabilmemiz için son derece önemli. Münih Güvenlik Konferansı’nda da çok sayıda üst düzey görüşme yapıp görüşlerimizi uluslararası camiaya aktardık.
“Uluslararası toplum, Kürdistan Bölgesi ve Irak’a çok önem veriyor
Kürdistan Bölgesi ve Irak’a uluslararası toplumda çok önem verildiğine tanık olduk. Irak’ın istikrarı bölge istikrarını etkiliyor ve Kürdistan Bölgesi de bu istikrarın sağlanmasında belirleyici bir rol oynayabilir.
“Birbirimizin tamamlayıcısıyız”
Kürdistan Bölgesi’nin güçlenmesi Irak için, Irak’ın da güçlenmesi Kürdistan Bölgesi için tehdit değil. Biz birbirimizin tamamlayıcısıyız. İki yönetimiz olsa da tek devletimiz var.
“Kürdistan Bölgesi, önemli bir role sahip olabilir”
Ülkeler, artık Irak hakkında farklı bir bakış açısına sahip. Irak’ta ekomomik ve siyasal bir kalkınma olduğunu fark ediyorlar. Ayrıca Irak’ın rolünü çok önemli bir rol olarak ele alıyorlar. Kürdistan Bölgesi, bölgede istikrar sağlanması için önemli bir role sahip olabilir.
Ukrayna-Rusya savaşından sonra birçok ülke için yeni arayışlar başladı. ‘Süper Güçler’ yeni koalisyonlar kurma çabasında. Ülkeler de buna göre hazırlıklar yapıyor. Irak’ın bunda önemli bir rol sahibi olabileceğini düşüyorum. Kürdistan Bölgesi ve Irak, Batı ülkelerinin sorunlarının çözümü için enerji bakımından belirleyici bir konumda yer alabilir.
“Altın bir fırsat doğdu”
Şimdiye dek tüm dikkatler Rusya’nın üzerindeydi. Şimdi ise bunun değişmesi ihtimali var. Eğer Kürdistan Bölgesi ile Irak gerçekçi ve ciddi bir bakış açısına sahip olabilirse ve bunlar birlikte çalışabilirse Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın dünyadaki enerji sorununda ciddi bir rol oynayabilmesi için altın bir fırsatın doğduğunu düşünüyorum.
Irak, şu ana kadar iyi siyasi çalışmalar yaptı. Irak siyasetinin çerçevesi iletişim köprüsü olmak üzerine kurulu. Irak, kutupların herhangi birine üye olamaz, aksine bunları birleştirme vazifesi görebilir.
“Askeri tırmanış olmayacak”
Kürdistan Bölgesi’ndeki anlaşmazlıklar, siyasi anlaşmazlıklardır. Siyasi çatışmalar kesinlikle askeri tırmanışa yol açmayacak. Sizi temin ederim ki bu olmayacak. KDP ve KYB de dahil tüm siyasi partiler bu aşamayı uzun zaman önce geçtiler. Kürdistan Bölgesi’nde bir daha silahlı çatışmaların olabileceğini düşünmüyorum.
“Kürdistan Bölgesi’nin geleceği parlak bir gelecek”
Bence Kürdistan Bölgesi’nin geleceği parlak bir gelecek. Kürdistan Bölgesi’nin konumu Irak Anayasası’nda belirlenmiştir ve bu durum kesinlikle eskiye dönmeyecek fakat Anayasa’nın uygulanmasında problemler var. Anayasa’nın Kürdistan Bölgesi’nde uygulanması konusunda 2023’ten bu yana bir ciddiyet görmüyoruz. Soru şu: Irak güçlü bir federalizme mi doğru gidiyor yoksa güçlü bir merkeziyetçiliğe mi? Federalizm gerçekten uygulanırsa sadece Kürdistan Bölgesi değil, Irak da güçlenecektir.
“Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi sorunlar herkesi yordu”
Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi sorunlar bütün tarafları yordu, bu sorunlar halkı da yordu. Bu sorunların çözmenin zamanının geldiğini düşünüyorum. KYB ile olan sorunlarımız da çözülmeli. Bu forum münasebetiyle KYB’ye Kak Kubad’a (Kubad Talabani) ve KYB’nin Hükümet içerisindeki bakanlarına Hükümet’e dönme çağrısı yapıyorum.
“Çözüm dışarıda değil”
KYB’nin endişelerini de anlıyoruz ama çözüm dışarıda değil. Bir araya gelerek bu sorunları Hükümet içerisinde çözmeliyiz. Başbakan Yardımcısı, Kakanlar Kurulu toplantılarına geri dönmeli ve Kürdistan Bölgesi ve Irak için oluşan bu altın fırsatı küçük ve anlamsız şeylerle elden bırakmayalım.
“Olumlu bir atmosfer görüyoruz”
Irak Başbakanı (Sudani) beş aydır görevde ve şimdiye kadar her düzeyde olumlu bir atmosfer görüyoruz. Bağdat ile Erbil arasında iyi bir güvenlik ve askeri işbirliği var. Bunlara pozitif açıdan bakmalıyız. Sudani’yi desteklemek politikamız var bunda kararlıyız.
Irak halkı, şu anda olduğundan çok daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyor. Hizmetler daha iyi bir seviyeye çıkarılmalı. Irak, genç bir nüfusa sahip. Bunun farkında olunmalı.
“Kamplara çok dikkat edilmesi gerekiyor”
IŞİD’in iki boyutu var: Askeri boyut ve ideolojik boyut. Askeri boyutta çok şey yapıldı. Güvenlik güçlerinin tamamı IŞİD’i yenmek için fedakarlıklar yaptı. Kürdistan Bölgesi IŞİD ile savaşta 2 bin şehit verdi. IŞİD savaşı aynı zamanda ideolojik bir savaştır, bu nedenle askeri bir çözüm buna uymaz. İdeolojik bir mücadele vermemiz ve IŞİD ile fikirsel olarak savaşmamız gerekiyor. Kamplara çok dikkat edilmesi gerekiyor. IŞİD, gelecek umudu olmayan gençleri kamplarda hedef olarak belirliyor. Şengal Anlaşması hakkında konuştuğumuzda insanların geri dönmesini istiyoruz çünkü kamplarda kalmaları, aşırılık yanlısı grupların onları sömürmesi için çok açık bir fırsat. IŞİD ile fikirsel olarak mücadele edilmeli ve IŞİD’i yaratan sebepler ortadan kaldırılmalıdır.
“Seçimler bu yıl yapılmalı”
Seçimleri bu yıl yapmamız gerekiyor. Bu, önemli ve her şeyi etkileyen bir konu. Tüm siyasi partiler seçimlerin yapılabilmesi için çabalamalı. Bu, Kürdistan halkının hakkıdır ve hiç kimse bu hakkı ellerinden alamaz. Bu konuda sorumlu davranılmalı. Seçimlerin daha da ertelenmesi Kürdistan Bölgesi için bir eksiklik olur.
“Anlaşılmazsa ‘sıfır idarelilik’ ortaya çıkar”
KDP ve KYB anlaşmak zorunda çünkü başka çareleri yok. Anlaşılmaması durumunda ‘iki idarelilik’ değil ‘sıfır idarelilik’ ortaya çıkar. Anlaşmaya varılmamasının alternatifi ne? Daha zor süreçleri aştık, oturup sorunları çözdük. Bu da çözülecek çünkü anlaşmak dışında alternatif yok.
“Kürdistan Bölgesi ve Irak’ta ‘ekonomi’ diye bir şey yok”
Ne Irak ne de Kürdistan Bölgesi’nde ‘ekonomi’ diye bir şey var. Petrol var, bu petrol dışarıya satılıyor ve gelen para dağıtılıyor. Bu, beraberinde ekonomik gelişme getir mi? İmkansız. Petrole daha az bağımlı olunacak bir sistem üzerinde düşünülmeli. Gençler, üniversiteyi bitirip işsiz kalıyor. Kalifiye iş gücümüz yok. Suriyeli ve Türkiyeli insanlar ustalık gerektiren işleri yapıyor. Bunlar üzerinde ciddi bir şekilde çalışılmalı.
“Irak’ın gaz ve elektrik ithal etmesi makul değil”
Eğer sadece petrol parasının dağıtılmasına bel bağlanırsa Irak’ın durumu yakın gelecekte felaket olur. Tüm bu kapasiteye rağmen Irak’ın hâlâ diğer ülkelerden gaz ve elektrik ithal etmesi makul değil.
“Kazanımlar, birlik sonucunda elde edildi”
Şimdiye dek elde ettiğimiz kazanımlar birlik sonucunda elde edildi. Birlik olmasaydık mücadele edip hakları alamazdık.
“Suriye ile tarihi ilişkilerimiz var”
Suriye ile tarihi ilişkilerimiz var. Suriye, zor günlerimizde Kürdistan Bölgesi’ne yardım etti. Hafız Esad, Suriye’nin kapılarını Kürdistan Bölgesi’ne açtı. Suriye’nin bize olan destek ve yardımları sürekli aklımızda. Bizim açımızdan Suriye meselesinin Irak meselesinden bir farkı yok ve Suriye meselesine bir çözüm bulunmalı. Bu çözüm de barışçıl bir çözüm olmalı. Suriye sorunu silahla değil, çözüm siyasi yolla çözülür.
“Peşmerge birleşecek”
Peşmerge’nin birleşmesi süreci çok ciddi bir şekilde başladı. Girişimler çok hızlı olmayabilir ama bu girişimler son derece ciddi. Uluslararası Koalisyon, özellikle de ABD bu konuda bize destek oluyor. Süreç yavaş yavaş ilerliyor. Peşmerge birleşecek.
“Kürdistan Bölgesi, Türkiye ile çok iyi ilişkilere sahip”
Kürdistan Bölgesi, Türkiye ile dostane ve çok iyi ilişkilere sahip. Irak’ın Türkiye ile yıllık ticareti yaklaşık 12 milyar dolar hacminde. Türkiye, tüm zor zamanlarımızda Kürdistan Bölgesi’ne yardım etti. Tüm taraflar siyasi ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirme isteğine sahip.”