Kılıçdaroğlu, yapılması gerekenin ivedilikle seçin tarihinin belirlenmesi ve YSK’nın gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğini söyledi.
YetkinReport’un sorularını yanıtlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AK Partili Bülent Arınç’ın “ivedilikle tehir edilmeli” sözleriyle ilgili, hukukun herhangi bir kişi, zümre ve sınıfa özel uygulanamayacağını söyledi.
“Bülent Arınç bir açıklama yaptı, deprem felaketi dolayısıyla derhal ve bir defaya mahsus ertelenmelidir dedi. Nasıl karşıladınız?” sorusuna Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
“Ne demek bir defaya mahsus? Bu ifade ‘Bir kişiye bir sefere özgü bir hukuk normu oluşturalım’ demektir. Demokrasilerde böyle bir anlayış yoktur. Kabile devletlerinde bile bu olmaz. Kaldı ki anayasa hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar gayet açıktır. Yine anayasada, hiç kimseye, sınıfa, zümreye imtiyaz tanınamaz diye bir madde de var.
Bakın, büyük bir deprem oldu, farkındayız. Göç hareketleri var, farkındayız. Ancak bugünkü teknolojik imkânlarla bu sorunlar kolaylıkla aşılabilir.
Bir kere herkesin bir T.C. numarası var. Yüksek Seçim Kurulu’nda herkesin kimlik bilgileri bulunuyor. Adres değişikliklerini de kolaylıkla saptamak mümkün. Seçim tarihi netleştiğinde YSK oturur çalışır, bütün bunları düzenler, seçmen listelerini oluşturur. 14 Mayıs’ta olacaksa üç ay, 18 Haziran’da, zamanında yapılacaksa dört aydan fazla zaman var. Bu süre içinde YSK görevini aksatmadan rahatlıkla yapabilir.”
“YSK ARKA BAHÇELERİ DEĞİL”
“Ak Parti öyle anlaşılıyor ki YSK’yı kendi talimatı ile hareket eden bir organ olarak görüyor” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Daha açık bir anlatımla, onlar YSK’yı AK Parti’nin arka bahçesi olarak görüyorlar. Gerçi YSK geçmişte bu izlenimi verecek kararlar almadı değil. Yargının bir partinin arka bahçesi konumuna düşmesi yargı adına utanılacak bir tablodur. YSK’nın bu izlenimi verecek davranışlardan, kararlardan kaçınması yargıya olan güveni pekiştirir. Aksi davranışlar yargının zaten gittikçe düşen itibarına ivme kaybettirir.
Ben anayasa ve yasaların öngördüğü kurallardan söz ediyorum. Hukuk devletinde aslolan hukuk kurallarıdır. Hiçbir yargı kurumunun Anayasayı, yasaları çiğneme hakkı da yetkisi de yoktur. Yapılması gereken seçim tarihini ivedilikle belirlemek ve YSK’nın görevini yapmasına olanak sağlamaktır.
Yapılacak ilk iş, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesi ve YSK’nın da seçim hazırlıklarına başlamasının sağlanmasıdır. Yarından tezi yok yapılması gereken şey seçim tarihinin belirlenmesidir.”
“SEÇİMDEN KAÇMAK İSTİYORLAR”
CHP lideri, “Peki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Arınç gibi ‘bir defalığına’ deyip iddia edildiği gibi YSK’ya seçim erteletme girişiminde bulunabilir mi? Bu durumda tutumunuz ne olur?” sorusuna ise, “Buna kalkışacaklarını sanmıyorum. Hukuk, hukukun üstünlüğü, yargıçlarda vicdan varsa buna kalkışacaklarını sanmıyorum. Anayasaya göre hâkim, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, “Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var. Ancak bu iradeyi YSK üzerinden hayata geçirmek yani kendi çıkarlarına göre bir defaya mahsus özel kararlar aldırmak istiyorlar. Sayın Arınç’ın açıklaması bunu gösteriyor. Tekrar ediyorum; kimseye özgü hukuk normu oluşturulamaz. Yapılması gereken, ister erken seçim olarak 14 Mayıs, ister zamanında 18 Haziran olsun, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesidir. Seçimden kaçmanın hiç kimseye bir yararı yoktur. Ancak zararını tüm ülke çekecektir” dedi.