PKK’nin bitmeyen “Final Yılı” dizisi

PKK’nin bitmeyen “Final Yılı” dizisi Duran Kalkan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Ankara, diyarbakır, Zap, Metina, Arka Sokaklar, Rıza baba

Duran Kalkan’ın PKK’nin Avrupa’da yayın yapan Medya Haber adlı televizyonunda bir röportajı yayınlandı. Dinlemek için büyük bir sabır ve tahammül gerekiyordu. Aslında sadece Duran Kalkan değil genel olarak PKK yöneticilerini dinlemek sabır gerektiriyor. Çünkü konuşmaların yüzde 95’i tekrardır. Sadece son dönem olan bir olaya dönük yüzde 5’lik bir yeni değerlendirme vardır.

PKK’nin değişmeyen dört maddelik gündemi

Hatta diye bilirim ki eğer yılda bir röportajı dinlerseniz hepsini dinlemiş gibi olursunuz.  Ana başlıklar bellidir.

  • Başkan Apo büyük direndi, onun söyledikleri tüm Ortadoğu’yu kurtarır, onu fiziki olarak özgürleştirmemiz lazım
  • Gerilla büyük direniyor, Türk devleti adım atamaz duruma geldi,
  • AKP- MHP faşizmini yıkacağız
  • Bu yıl büyük kader belirlenecek, final yılı olacak

Eğer son on yıldır Cemil Bayık, Duran Kalkan veya herhangi birini dinlerseniz yukarda saydığım 4 madde etrafında dönen sözler vardır. Bu 4 maddeyi alt alta üst üste değişik modellerde koyarak yeni yeni tespitler gibi söylerler.
Fakat dördüncü maddenin hakkını yememek lazım. Çünkü o tüm bunlar içinde en kıdemli olan PKK söylemidir: Zafer yılı, final yılı, başarı yılı vb vb

Türklerde “Arka Sokaklar”, Kürtlerde “PKK’nin Zafer Yılları”

1990’lı yıllardan beri PKK her yıl “Bu yıl zafer yılı olacak” diyor. PKK’nin bu zafer yılı söylemi bitmeyen bir dizi filim gibidir.  30 yıldır biz bu diziyi izliyoruz. Bir tane PKK’li de çıkıp demiyor ki geçen yıl ki kazandığımız zafere ne oldu?

Aslında belki de PKK’nin bu zafer yılı dizisi tıpkı Türk TV’lerinin “Arka Sokaklar” dizisine benzer. Bu diziyi bir zamanlar Güney Kürdistan’da dublaj yapılmıştı. Tam 17 sezondur izleniyor. İzleyicileri alıklaştıran bir tekrar ve uzunluk. PKK’nin ki o diziden daha beter bir tekrar ve kandırmaca.

Filimde bir Başkomiser Rıza var, adam 17 yıldır başkomiser aynı şeyleri söylüyor. Sıradan olanlar ölüyor, sürünüyor ama başroller değişmiyor.  PKK’de de 40 yıldır Öcalan, Bayık, Karasu, Kalkan gibi birkaç Başkomiser var yıllardır aynı şeyi söylüyorlar. Tek bir adım ilerleme ve değişim yok. Hep aynı senaryo.

Bitmeyen masal

PKK 45 yıldır masal anlatıyor; “Türk devletini ha yendik, ha yeniyoruz, ha zafer yılı, ha final yılı, haydi dayanın, haydi direnin az kaldı” diye diye insanları peşinden süründürüyor. Oysaki santim bir zafer yoktur. Hatta tam tersine kayıp vardır, kan vardır, göz yaşı vardır. PKK adı ile yürütülen siyaset Kürtlere kaybettirmektedir.

Duran Kalkan masal anlatıyor: Bir varmış bir yokmuş gerilla bir yılda bin 454 eylem yapmış, bin 871 asker öldürmüş. Nerde öldürmüş? Zap’ta.

Ankara’da yenemediğini Zap’ta yenemezsin

PKK 45 yıl önce Ankara’dan başlattığı savaşı getirdi götürdü, Berwari Bala’ya, Zap ve Haftanin’e ulaştırdı. Ankara’da yenemedin, hadi Amed’de yenseydin, orda olmadı Botan’da yenseydin, Hakkari’de yenseydin. Bu işin basit bir matematiği var. Ankara’da Diyarbakır’da kazanmadığın savaşı Zap, Avaşin, Xaxurk, Haftanin’de kazanamazsın.

Kalkan masal anlatıyor; “Türk askeri karada ilerleyemiyor” diyor. Biraz ciddiyet, biraz utanma gerek.  Türk devleti Bolu’dan otobüse bindirdiği askeri tüm Kuzey Kürdistan’dan geçiriyor. Çele’ye getiriyor, oradan helikoptere bindirip gelip Şeladize’nin arkasındaki Kurejaro’ya bırakıyor. Daha ne kadar ilerlesin.

Ali Haydar Kaytan nerede?

Duran Kalkan hiç utanmamış bir de kalkıp savaşta hayatını kaybeden Berivan Zilan, Ahmet Rubar gibi bazı komutanlarını anmış. “Her biri 30 yıldır mücadele içindeydi” demiş. Oysa Kalkan onları değil de PKK kurucusu ve kendisinin de yakın arkadaşı Ali Haydar Kaytan- Fuat’ın nasıl öldüğünü anlatmalıydı. Bir parti kendi kurucusunun ölümünü açıklayamıyorsa orda bir bit yeniği vardır. Buyurun meydan madem gerillanız bu kadar değerli önce Ali Haydar Kaytan’dan başlayın anlatmaya.

İtiraf mı bunama belirtisi mi?


Duran Kalkan sabit propaganda dizisinin içine değindiği genel konu: Suriye olmuş. Kalkan bu konuda; “Suriye yönetimi için; geçmişi bir irdelesin. Mevcut Suriye devletinin en ayakları yere basar anı, Kürtlerle olumlu ilişki geliştirdikleri andır. PKK ile dostluk ilişkisi içinde oldukları zamandı. Bunu unutmamalılar hiçbir zaman. TC’nin Kürt düşmanlığına alet olmamalılar.” Demiş.

Bu bir itiraf mı, yoksa bunama belirtisi mi anlamak zor. Kalkan’a göre bir zamanlar “Kürtlerle dost olmuş”. Oysa ki gerçekte Suriye devleti hiçbir zaman Kürt varlığını kabul etmedi, hatta vatandaş muamelesi bile yapmadı. Öcalan’a Şam’da lüks semtte villa vermiş olmaları Kürtlere dost olduğu anlamına gelmiyor. Tabi bu itiraftır “PKK’ye iyi davrandıktan sonra Kürtlerle ne yapıyorlarsa yapsınlar.

Duran Kalkan ve partisi PKK ne kadar “Arka Sokaklar” dizisi tadında, kahramanlık hikayeleri anlatırlarsa anlatsınlar, maalesef ki artık “mızrak çuvala sığmıyor”. PKK kendi gerçeğini artık gizleyemiyor.  Herkes görüyor ortada bir “final yılı” yoktur. Ortada uzatılmış bir yenilgi ve Türk devletine kazandıran bir danışıklı dövüş vardır.

Diğer Haberler