Suriye Kürdistanı Ulusal Meclisi’nin Suriye Muhalefeti (İtilaf) Güçleri içerisinde yer alan Üyesi Şelal Gedo yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Uluslararası Koalisyon’un gevşek, ciddiyetten uzak yaklaşımlarından dolayı Astana sürecinin ilerlediğini belirtti.
K24 Tv’nin canlı yayınına katılan ve Türkiye ile Suriye ilişkilerinin normalleşmesine ilişkin sorulan soruya Gedo şu yanıtı verdi: “2017 yılından beridir Cenevre görüşmelerinden beslenen Astana süreci sahada hem siyasi hem diplomatik hem de askeri olarak daha fazla rol oynamakta. BM denetiminde bir araya gelen Diplomasi Komitesi ile Suriye Anayasa Komitesi yıllardır pratik adım olarak hiç bir ilerleme kaydedemedi. Çünkü BM, ABD ve Uluslararası Koalisyon Suriye krizinin çözümünde ciddi bir tutum sergileyemediler. Buna karşın Astana sürecinin garantör devletleri olan Rusya, Türkiye ve İran çok ciddi çalışmalar yaptılar. Oysa başlangıçta bu 3 devletin sahada ciddi bir değişiklikler yapabileceklerine fazla ihtimal verilmiyordu.”
Şelal Gedo şöyle devam etti: “BM, ABD ve Uluslararası Koalisyon’un gevşek, ciddi olmayan yaklaşımlarından dolayı Astana süreci sahada daha hakim hale geldi ve burada da Türkiye’nin tavırları doğrultusunda değişimlerin olmasına yol açtı. Türkiye şu an Rusya’nın ciddi bir baskısı altında ve Suriye’de garantör her 3 devletin çıkarları doğrultusunda ortak bir çözüm arayışında yer alıyor. Ama işin sonunda bu devlet tamamen kendi çıkarı doğrultusunda bir durumun gelişmesi için elinden gelen bütün çabayı sarf edecek.”
Türkiye’nin şu ana kadar Suriye Muhalefetine büyük bir destek verdiğinin gerçek bir durum olduğunu söyleyen Şelal Gedo şu ayrıntıları dile getirdi: “Bütün bu desteklerle birlikte kısa süre içerisinde Türkiye’nin bir tavır değişikliğine gideceğini zannetmiyorum. Aynı şekilde Suriye Muhalefeti ile Türkiye ilişkilerinde de kısa sürede bir değişikliğin olacağını sanmıyorum. Diğer taraftan Türkiye’de gelecek yıl gerçekleşecek genel seçimlerin de bu duruma direk etkisi var, çünkü Türkiye’deki muhalefet partileri özellikle Suriyeli göçmenler konusunu AKP’ye karşı kulllanıyorlar. Bu realitede Türkiye’nin Suriye’ye, Suriye Muhalefetine ve göçmenlere yönelik tavırlarından farklı bir takım değişiklliklerin olma olasılığı da var.”
Türkiye’nin Suriye Muhalefeti’ne Suriye rejimi ile görüşmeler yapması konusunda baskı uyguladığı konusuna ilişkin soruya Gedo şu aynıtı verdi: “Şu ana kadar böyle bir şey duymadık. Ama Türkiye’nin kendi çıkarları için bir çok devlet gibi Suriye rejimi ile ilişkilerini normalleştirmesi uzak bir ihtimal değil. Ama dediğim gibi bu konuda şu ana kadar muhalefete yönelik bir baskı söz konusu olmadı.”
Türkiye ile Suriye rejiminin ilişkilerinde olası bir normalleşme sürecinin Rojava Kürdistanı’na etkisi ne olur? sorusuna da Şelal Gedo şu şekilde yanıt verdi: “Türkiye ile Suriye rejim ilişkileri ister normalleşsin ister normalleşmesin önemli olan şu ana kadar da Rojava Kürdistanı’ndaki özerk idarenin devam etmesi için hiç bir hukuksal garanti mevcut değil. Zaten hem Suriye içerisinde hem dışarıda siyasal olarak bu durumu kabullenen kimse henüz yok. Zaten en büyük problem özerk yönetim şu ana kadar halen yasal, toplumsal ve ulusal bir güvence oluşturma konusunda başarısız kaldı. Diğer taraftan Kürtlerle alakası olmayan Reqa ve Dêrezor gibi bölgeleri de denetimine aldı ki burada yaşayanların yüzde 70 – 80’i Kürt değiller. Dediğim gibi şu ana kadar da bu idarenin geleceği halen meçhul. Bu nedenle burada yaşayan Kürt halkımızın da geleceği onlarla birlikte meçhul durumda ve ciddi bir tehlike altında.”