Son dönemlerde Şengal’de PKK’nin Haşdi Şabi çatısı altındaki gücü YBŞ ile Irak ordusu arasında sık sık gerginlik yaşanıyor.
Bu gerginliklerin nedeni Şengal şehir merkezindeki iç güvenlik vb. sorunlar gibi yansısa da temel neden bölgesel politikalarla ilgili.
Gerginliğin zamanlaması
Gerginlikler esas olarak 2021 Aralık ayı ile başladı. PKK Türkiye’nin saldırılarını bahane ederek Irak devlet kurumlarını tehdit etti ve saldırdı.
Fakat yaşanan gerginliğin Irak seçimlerinden sonra olması çok manidar.
PKK 10 Ekim’de yapılan Irak parlamento seçilerinde büyük hüsrana uğramış ve 200 civarında oy almıştı. Siyasal olarak Şengal halkını temsil etmediği ortaya çıkan PKK bu kez elindeki devşirilmiş, içinde Ezidilerin azınlıkta olduğu, Rojavalı ve Kuzeyli PKK’li kadroların yönettiği, küçük ama saldırgan bir gurup ile siyasi yenilgisin örtmek istiyor. Şu ana değin Şengal halkının seçtiği vekillerin Şengal’e girmesine bile izin vermiyor.
Fakat PKK’nin yenilgisini örtmek istemesi meselesinin bir boyutu. Asıl tehlikeli olan ise olayın bölgesel siyaset ile ilgisi.
Irak ve Türkiye çelişkisi
Irak seçimlerinde hezimete uğrayan güç sadece PKK değildi. Aslında İran yanlısı siyaset yürüten ve İran milisi Haşdi Şabi ile aynı çizgiye ait tüm siyasi yapılar hezimet yaşadı.
İran yanlısı güçlerin Irak’taki güç olma zemini Irak’ın zayıf ve iradesiz yönetimleriydi. İran 2004 yılından bu yana Irak’ı iradesiz bu yönetimleri yönetmesine yol açarak Irak’ı ele geçirmişti. Bu kez seçimler sonrası Sadr, Kürtler ve Sünnilerin kurmak istediği hükümet İran’ın elini zayıflatıyor. Bağdat’taki otoriter ve güçlü bir hükümet Irak bünyesindeki tüm asalak silahlı yapıların korkulu rüyası. PKK’de bunlardan biri.
PKK’nin son dönemde güçlü olmaya çalışan Kazimi hükümetini kendi medyasında hedef almasının nedenlerinden biri de bu.
Bağdat’a atılan füzelere onay veren güç ile Şengal’de PKK’nin tansiyonu yükseltmesini isteyen güç aynı.
PKK: Şengal Irak’ın bir parçası
KCK ve PKK yöneticileri 2015 yılından bu yana Şengal’i Kürdistan Bölgesinden koparmak için çabaladılar. Bese Hozat, Ayten Dersim ve Mustafa Karasu gibi isimler açık açık çıkıp “Şengal Irak’ın bir parçasıdır, Irak bayrağı altında yaşamak istiyoruz” gibi sözler söylediler. PKK güçleri Şengal’de neredeyse her mahalleye bir bayrak diktiler. Fakat şimdi de Irak otoritesini ret ediyorlar. Irak ordusu ve merkezi hükümeti ile çatışıyorlar. PKK’nin Şengal’de yerel bir gücü de yok. PKK’nin Şengal’deki hedef ne?
Ezidiler PKK’nin Şengal’deki varlığını onaylamıyor
PKK’nin Şengal’de Ezidileri korumak için kaldığı meselesi sadece bölgesel siyaseti anlamayalar için yapılan propagandadır. PKK’nin Şengal’de kalmasının nedeni Şengal’in siyasi öneminden dolayıdır.
PKK, Şengal’de ki varlığını Ezidi toplumu onaylamıyor, herhangi bir Ezidi dini merci onaylamıyor. Ezidi toplumunun iç yapısı desteklemiyor. PKK etrafından birkaç aile var. Bunlardın da büyük çoğunluğu ekonomik nedenlerle PKK’ye muhtaçlar.
PKK’nin Şengal’deki varlığını Irak devleti onaylamıyor, Kürdistan Bölgesel yönetimi de onaylamıyor. PKK’nin Şengal’deki varlığını onaylayan güç İran ve Türkiye’dir. Her iki güç te Irak üzerindeki egemenlik mücadelesi yürütüyorlar. Her iki güçte Irak’ta var olmak için nedenlere ihtiyaç duyuyor. Her iki devletin de terörist kabul ettiği güçlerin Irak’taki varlığı kendileri için kullanışlı oluyor. Bunlardan İran IŞİD’i öne sürüyor. Irak’taki son dönem artan IŞİD saldırılarında İran’ın küçümsenemez bir yönlendirmesi var. Hatta Haseki Sina cezaevinde IŞİD’lilerin kalkışma ve firar girişiminin arkasındaki temel gücün İran olduğu konusunda net deliller var. İran’ın ve Haşdi Şabi’nin Irak’ın yönetimindeki varlığını meşrulaştıran güç IŞİD’dir.
Tabi ki Türkiye bu konuda eksik kalamaz. Şengal gibi önemli bir hattı hem çıkarılmamış gaz rezervleri hem Şii hilalin kapısı olması nedeni ile İran’a bırakamazdı. Türkiye’nin varlığını meşrulaştıran güç te elbette ki PKK.
Şengal: Türkiye ve İran’ın çatışma meydanı
Türkiye ve İran’ın dolaylı olarak silahlı çatıştığı alan Suriye ve Şengal’dir. Şengal’de geçen hafta Türkiye’nin hava saldırısından sonra Başika üssüne yapılan saldırıyı Ehrar Sincar yani Özgür Sincar isimli adı ilk kez duyulan bir örgüt üslenmişti. Bu örgüt aslında İran’ın Türkiye’ye Şengal’e yaklaşma demesinin dolaylı sözcüsüydü. Bu gerginlik Şengal’in daha sert bir çatışmaya zemin ola bileceğinin de işareti.
Ezidi Kürtlerin mekanı yine savaş bölgesi mi olacak?
Yani maalesef ki nasıl ki bölgesel bir plan doğrultusunda IŞİD yönü Şengal’e çevrilip Ezidiler kurban edildiyse bu kez de Türkiye ve İran’ın bölgesel hegemonya çekişmesinde kurban ediliyor. Şengal halkı günde 4-6 saat arası elektrikten faydalanıyor, temiz içme suyu sorunu var. Binlerce Şengalli hala kamplarda yaşıyor ve güvenlik sorunu nedeni ile Şengal’e dönmüyor. Tam tersine hala Şengal’den geri kamplara gidişler var. Şengal dağında yaşayan Ezidiler ise Barzani Yardım Vakfı vb. hayır kurumlarının desteği ile ayakta kalıyor. Bu büyük yoksulluk, işsizlik ve belirsizlik içindeki Ezidi Kürtlerin toprağı Şengal İran-Türkiye ve iki taşeron örgüt Haşdi Şabi ve PKK tarafından savaş meydanı yapılmak isteniyor. Ve gidişat bunu gösteriyor. PKK Şengal dağına sürekli tünel kazıyor, Rojava’dan savaşçı taşıyor. Ezidiler arada eziliyor ve daha fazla yoksulluğa mahkum ediliyor.
Irak ve Kürdistan Bölgesi İran ve Türkiye’nin Şengal üzerindeki çatışması ve iki taşeron güç PKK ve Haşdi Şabi varlığına karşı 9 Ekim 2020 tarihinde bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi, Şengal’in Kürdistan Bölgesine yüzünü dönmesi Ezidileri İran-Türkiye ve taşeron örgütler Haşdi Şabi- PKK, YBŞ kapanına kurban olmaktan kurtaracak tek yol olduğu gün geçtikçe daha fazla netleşiyor.