ABD merkezli Enstitü WINEP’ten Rojava’ya otoriterleşme ve halktan uzaklaşma yorumu

ABD merkezli Enstitü WINEP’ten Rojava’ya otoriterleşme ve halktan uzaklaşma yorumu

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü (WINEP) geçtiğimiz günlerde Rojavalı siyasetçi ve HSD Genel Komutanı Mazlum Abdi ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeyi yapan Baraa Sabri’nin röportaj metnindeki Rojava yönetimi, halkın genel psikolojisi ve yaşanan koşullar için yaptığı tespitler dikkat çekti. WINEP ABD içinde ki İsrail yanlısı bir gurup tarafından idare edildiği iddiaları var. Bu iddiaların ne kadar doğru olduğundan çok WINEP’in Pentagon üzerindeki etkisi dikkat çekiyor. WINEP geçmişte de Rojava üzerine pek çok rapor yayınlamış ve özellikle destekler nitelikli yorumlar yapmıştı.

WINEP’in bu kez Mazlum Abdi ile yaptığı röportajda ise daha eleştiriel ve halkın görüşlerine önem veren tutumu dikkat çekti. Buna rağmen röportaj bir nevi Mazlum Abdi’ye yeniden ABD ve Pentogana seslenmesi için bir fırsat vermek anlamına da geliyordu. Bu nedenle Mazlum Abdi’de röportajda politik hamleler yapmış “Türkiye ve PKK arasındaki savaşta yer almayacağız, Kürtler arası savaşı desteklemiyoruz” gibi ABD’nin kulağına hoş gelecek  politik sözler söyledi.

6 Ocak günü yayınlanan röportajının bazı bölümleri bazı Kürt medya kuruluşları tarafından çevrilmiş ve yayınlanmıştı. Abdi’nin “PKK ile Türkiye arasındaki savaşta taraf değiliz” vb söylemleri öne çıkarılmıştı.

Özerk yönetim muhalefeti bastırmak için otoriter yöntemler kullanıyor

Röportajın girişin Rojava’nın genel durumuna yönelik yapılan yorumlarda oldukça dikkat çekici.  Özerk yönetimin ayakta kalmaya çalıştığı vurgusu yapılsa da yönetimin yaşadığı handikapa ve gittikçe muhaletefe yönelik yaptığı baskılara da dikkat çekildi. Buna göre metinde “Özerk Yönetim’in dış ilişkileri birçok başarısızlık yaşadı ve sayısız aksilik yaşadı: Afrin, Tel Abyad ve Ras al-Ain’in kaybı; ileriye dönük bir anayasal yol geliştirememe ve idari zayıflık. Ayrıca, bu arka plana karşı, Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin muhalefeti bastırmak için giderek daha otoriter yöntemlere yöneldiğine dair rahatsız edici raporlar var.” dendi.

Halk Özerk Yönetime karşı güven kaybı yaşıyor

Enstitünün yayınladığı metinde Rojava’nın bir siyasi sıkışmışlık yaşadığı. Rusya-Türkiye ilişkilerinin artması, Esad-Tahran ilişkilerinin güçlü oluşu, Washington’un taahhütlerine yaşanan güvensizliğin temelini oluşturduğu belirtiyor. Ayrıca Türkiye’nin yeni işgal adımları atabileceği ihtimalinin bu güvensizliği arttırmadaki rolüne de değiniliyor.  Ayrıca yaşanan bu siyasi durumun halkın genel durumu üzerindeki etkisi ve Özerk Yönetime karşı güven kaybı yaşandığına dönük yorumlar da yapılmış raporda. “Bütün bunlar, Kuzeydoğu Suriye’deki iktidar makamlarıyla halk arasındaki hoşnutsuzluğu körüklüyor. Sonuç olarak, özellikle 2019’da Türkiye’nin Tel Abyad ve Rasıl -Ain’ı işgal etmesinden önceki ruh hali ile karşılaştırıldığında, nüfusun ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik gerilemesinin boyutu hissedilir düzeyde.”

Kuzeydoğu Suriye, yetersiz hizmetler ve insan hakları ihlallerine ilişkin çelişkili ancak giderek yaygınlaşan haberler, yerel halkın hoşnutsuzluğuna katkıda bulunuyor. Eleştiri yapanlar, Özerk Yönetim’in stratejik olarak durumunun giderek belirsizleştiğini, halkın geleceğine ilişkin güvensizliğini artırdığını ve halkın yönetim organına olan güven kaybını güçlendirdiğini düşünüyor.” İfadeleri yer aldı.

Yazının tamamına şu linkten ulaşa bilirisiniz:  https://www.washingtoninstitute.org/fikraforum

Diğer Haberler