Kürdistan Bölgesi Ortadoğu’da farklılıkların beraber yaşaması için örnek olma yolunda ilerliyor. En son olarak Ankawa’nın ilçe yapılması ile bu kültür yolunda ortadoğu için çok ileri bir adım atıldı.
Ordadoğu’nun her yerinde dini ve etnik azınlıklar kendini yönetme bir yana ibaret ve yaşam hakkına bile sahip değiller. Bir çok yerde insanlar inançlarından dolayı öldürülüyorlar. Oratadoğu’nun bu cehenneminde Kürdistan bölgesi bir vahha gibi tüm farklı guruplara umut oluyor. IŞİD saldırılarından kaçan binlerce Hristiyan Kürdistan Bölgesini sığındı. Ayrıca Kakaei, Ezidi Kürtler ve Şebeklerde Kürdistan Bölgesinde yaşamayı tercih ettiler.
Kürdistan Bölgesi hem siyasal sistem hemde toplumsal kültür olarak
3 Ekim günü Ankawa’yı ziyaret eden Başbakan, söz konusu nahiyenin ilçe olacağını ve Ortadoğu’da Hristiyanların yaşadığı en büyük bölge olacağını bildirmişti.
Ankawa sakinlerinin büyük çoğunluğu Katolik Keldanilerden oluşken, söz konusu nahiye 2014 yılından beri Doğu Aşuri Kilisesi’nin merkezi konumunda.
Ankawa’nın ilçe olmasına Kürdistan’da ve dünyada yaşayan Hristiyan toplumdanda olumlu yorumlar geldi.
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komiseri Nadine Maenza, Başbakan Mesrur Barzani’nin Ankawa nahiyesinin ilçe olmasına yönelik kararını tebrik etti.
Sosyal medya hesabından Başbakan Mesrur Barzani’nin tweetini alıntılayarak paylaşımda bulunan ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komiseri Nadine Maenza, Başbakan’ın Ankawa’nın ilçe olmasına yönelik kararından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Maenza, “Mesrur Barzani’nin, Ankawa’yı sivil liderler atama, memurları atama, kendi güvenliklerini yönetme ve kaderlerini doğrudan şekillendirme yeteneğiyle Hıristiyan sakinlerinin idari kontrolü altına alacağına dair duyurusunu görmek cesaret verici” ifadelerini kullandı.
Ankawa sakinlerinin büyük çoğunluğu Katolik Keldanilerden oluşken, söz konusu nahiye 2014 yılından beri Doğu Aşuri Kilisesi’nin merkezi konumunda.