Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Peşmerge mevzilerine yönelik saldısını değerlendiren Kürdistan Bölgesi siyasetçileri, PKK’nin Peşmerge güçlerine yönelik tavrının IŞİD ve Haşdi Şabi’nin tavrılarıyla benzerlik taşıdığını ve 16 Ekim 2017 ihanetçilerinin de Peşmergelerin şehadetinden mutluluk duyduklarını belirti.
Kürdistan Bölgesi Peşmerge Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, PKK’nin Peşmerge güçlerine pusu kurduğunu ve açılan ateş sonucunda 5 Peşmergenin şehit düştüğünü 4 Peşmergenin de yaralandığını duyurdu.
Peşmerge Bakanlığı açıklamasında, PKK’nin Peşmerge güçlerine ağır ve hafif silahlarla yaptığı saldırının bölgedeki huzur ve istikrarı hedef aldığını dile getirdi.
Kürdistan Bölgesi siyasetçileri ve akademisyenleri de konuya ilişkin yaptıkları açıklamada, IŞİD’in Kürdistan Bölgesi’ne saldırılar düzenlediğinde Peşmerge güçlerinin bölgeyi korumak için mevzilendiğini, şimdi de PKK’nin bazı komşu ülkelerin ajandasını hayata geçirmek, Kürdistan Bölgesi’ni zayıflatmak için faaliyet gösterdiğini ifade etti.
Duruma ilişkin Basnews’e açıklamalarda bulunan Akademisyen ve Siyasi Analizci Dr. Medhet Silemên şunları söyledi: “PKK’nin Peşmerge güçlerine yönelik yaptığı saldırılar IŞİD ile Heşdi Şebi’nin yaptıklarının aynısı. IŞİD ile Haşdi Şebi için Peşmerge güçlerine karşı sunulan ajandanın aynısı şu an PKK için sunulmuş durumda. Ama PKK Kürdistan Bölgesi için daha tehlikeli konumda. Çünkü IŞİD kurulduğunda bütün dünya ülkeleri tepki gösterdi ve buna karşılık uluslararası koalisyonu kurdular. Oysa PKK Kürt kıyafetleri giyiyor ama Kürtlere karşı savaşıyor. PKK ile yapılan bütün çatışmalar da kardeş kavgası olarak nitelendirilmeye çalışılıyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki bazı medya organları nasıl ki Peşmergenin IŞİD ve Haşdi Şabi güçlerine karşı savaşında Peşmerge ve halkın moralini bozmaya yönelik yayın yapıyordularsa, şimdi de PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ne ve Peşmerge mevzilerine saldırmasına destek verici yaklaşımlar sergiliyorlar. 16 Ekim 2017 ihanet şebekesi ile benzer bazı çevrelerde PKK’nin saldırıları ile bölgedeki bazı ülkelerin ajandalarının hayata geçirilmesi için uğraşıyorlar.”
Aynı şekilde saldırılara ilişkin açıklamalarda bulunan Duhok Üniversitesi Akademisyenlerinden Şêrzad Zekeriya, PKK’nin ne Kürdistan Bölgesi’nde ne de Irak’ta yasal bir güç olmadığını, silah satin alma izinlerinin olmadığını ama sürekli olarak Kürdistan Bölgesi ve Peşmerge güçlerine problem yarattığını ifade etti.
Şêrzad Zekeriya açıklamasında, PKK karagahları ve mevzilerinden dolayı Zaxo’dan Qandil’e kadar bir çok köyün boşaltıldığını, PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki faaliyetlerinin meşru ve yasal olmadığını, PKK varlığının Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ne saldırılarında bahaneler yarattığını söyledi.
Kürdistan Bölgesi Parlamentosu Milletvekili ve İçişleri Komisyon Üyesi Nîzar Surçi’de saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, PKK’nin Peşmergeye yönelik yaptığı saldırının bütün Kürdistan Bölgesi’ne yönelik bir saldırı olduğunu ve komisyon olarak bu saldırıyı sert bir dille kınadıklarını belirtti.
Nîzar Surçi açıklamasının devamında şunları söyledi: “Kürdistan Bölgesi Parlamentosu Başkanlığı bu saldırıyı kınamalıdır. Parlamentoda yer alan bütün siyasi partilerde bu saldırıya karşı mutlaka tavır göstermelidirler. Ayrıca herkes PKK’nin Kürdistan Bölgesi’nden çıkması için açık çağrı yapmalıdır. PKK’nin Peşmerge’nin ve Kürtlerin kanına girmesine müsade etmemelidirler. Alınacak tavırla bir daha benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmelidir.”