Al Monitor Rojava Özerk Yönetimi ile petrol anlaşması imzalayan firmanın lisansının ABD tarafından yenilenmeyeceğini yazdı. Zaten ekonomik zorluklarla boğuşan Rojava bu yıl da kuraklık nedeni ile daha zorlu bir sürece girmişti. Petrol şirketinin lisansının yenilenmemesi Rojava’yı nasıl etkileyeceği tartışılıyor.
Al Monitor, ABD yönetiminin, Rojava Özerk Yönetimi ile Nisan 2020’de petrol anlaşması imzalayan Delta Crescent Energy firmasının lisansını yenilemeyerek Trump’ın “petrol İçin kalıyoruz” politıkasına son verdiğini, “Suriye’de insanlar için kalıyoruz” mesajını öne çıkardığını yazdı.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan bir kaynağa göre, Biden yönetimi, geçen yıl Rojava Özerk Yönetimi ile anlaşma imzalayan Amerikan petrol şirketi Delta Crescent Energy’e verilen “yaptırımlardan feragat” lisansını uzatmama kararı aldı.
Al-Monitor’dan Amberin Zaman’ın haberine göre 30 Nisan’da “lisans süresi” dolan Delta Crescent Energy’e ayrıca Rojava’daki faaliyetlerini durdurması için 30 günlük bir süre verildi.
Haberde, “Sezar Yasası” ile ağır bir şekilde yaptırıma tabi tutulan Suriye’de, bu Delta Crescent Energy’e Trump yönetimi döneminde verilen lisans süresinin uzatılmaması kararının “bir değişiklik değil, politika düzeltmesi” olduğuna, bu nedenle, başka hiçbir şirkete de feragat verilmeyeceğine dikkat çekildi.
Şirketin feragatnameyi yenilemek için aktif bir lobi kampanyası başlattığı ve hatta ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in de bu çabalara dahil olduğu bilgisine yer verilen haberde, konuyla ilgili kaynakların, başarılı olma ihtimalinin düşük olduğunu kaydettiği belirtildi.
Ancak şu anda Wilson Center’ın Ortadoğu Programı’na başkanlık eden Jeffrey’in “lobi yaptığı” iddialarına yanıt vermediği de aktarıldı.
ABD eski Başkan Donald Trump, Ekim ve Kasım 2019’da ABD güçlerinin Rojava’da “sadece petrol için” kalacağını ve “petrol için savaşmak zorunda kalabileceklerini” söylemiş, bu durum Şam ve Ankara’nın yanı sıra, Rusya ve İran’ın tepkisine yol açmıştı.
Haberde, Biden yönetimi yetkililerinin, “petrol için” değil “halk için Suriye’de kaldıklarını” söylediğine dikkat çekildi.
Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joey Hood başkanlığındaki bir heyet geçtiğimiz günlerde Rojava’ya yaptığı ziyarette, Kürtlere, Washington’un kendilerine verdiği desteği sürdüreceğine dair güvence vermişti.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hood’un “ABD’nin IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon çerçevesinde işbirliğinin devam edeceği taahhüdünde bulunduğu, Suriye’nin kuzeydoğusundaki istikrara yardımcı olacaklarını kaydettiği” belirtilmişti.
Fakat James Jeffrey, Biden yönetiminin Suriye politikasını eleştirerek, Trump yönetiminin politikalarının çoğunun “yüzeysel olarak devam ettiğini” savundu.
Al-Monitor’a konuşan ABB yönetiminden bir kaynak, Başkan Joe Biden’in “Suriye politikası” olduğunu, “petrol için değil halk için Suriye’de olduklarını, IŞİD’e karşı mücadele ve büyük ölçüde insani yardıma odaklandıklarını” söyledi.
Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Washington temsilcisi Sinem Muhammed de siteye verdiği demeçte, Özerk Yönetimin lisansı uzantmaktan yana olduğunu belirtti.
Rojava’daki ekonomik duruma dikkat çeken Muhammed, uluslararası yaptırımlar ve kapalı sınırlarla birlikte “ekonomik kuşatma” altında olduklarını, bu yıl kuraklık nedeniyle de zor bir dönem geçirdiklerini ve Özerk Yönetimin kontrolü altındaki bölgemide yaşayan 5 milyon insanın bu durumdan etkilendiğini anlattı.
Muhammed, Biden yönetimi ile “mükemmel ilişkileri” olduğunu da vurguladı.
Şubat ayında, Biden göreve geldikten sonra, Delta Crescent Energy, ilk üretim ekipmanını Rojava’ya göndermek için Ticaret Bakanlığı’ndan ihracat lisansı aldı.
Kaynaklar, şirketin Eylül 2020’de Rojava’da 10-15 kişilik bir kadro ile ofis kurduğunu da belirtti.
Fakat Delta Crescent Energy’nin faaliyetlerinden habardar olan Kürt kaynaklar, şirketin şu ana kadar bölgede herhangi bir önemli faaliyete girişmediğine dikkat çekti.