Cinsiyet uzmanlarının kısa süre önce yayımladığı rapora göre dünyada kadın ve kız çocuğu olmak için en kötü yer Afganistan ve Suudi Arabistan’ı bile geride bırakan Hindistan. Bunda cinsiyetçilik, kadınlara kötü muamele ve cinsel şiddet oranlarının yüksek seyretmesi önemli rol oynuyor. Hindistan medyasına göre ülkede ortalama her 20 dakikada bir tecavüz vakası yetkili makamlara yansıyor.
Sık sık tecavüz ve kadın cinayeti haberleriyle gündeme gelen Hindistan’da açıklanan son veriler Hindistan’ın gittikçe kötüleşen Kadın hakları ve tecavüz karnesini gözler önüne seriyor. Hindistan İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı raporlar durumun vahametini gösteriyor. Sadece 2018’de yayınlanan raporda, her 15 dakikada bir kadının tecavüz olayı bildirdiğini gözler önüne serdi. Bu oran 2015 yılında 20 dakikada bir olarak kayda geçmiş.
Resmi sayılar buzdağının görünen yüzü mü?
Raporlar tecavüz vakalarının birçoğunun resmi kayda geçmediğini buna rağmen resmi verilere göre yılda ortalama 34000 tecavüz başvurusu yapıldığını gösteriyor. Bu başvurularda ise ancak yüzde 27 suçlu bulunuyor.
Yine de hükümetin verdiği bu istatistikler gerçek sayıları yansıtmıyor çünkü ülkede tecavüzü polise ihbar etmek hala bir tabu olarak görülüyor, ölümle sonuçlanan vakalar da ‘tecavüz’ değil yalnızca ‘cinayet’ suçu altında soruşturuluyor.
Ayrıca kadın örgütleri yerel polis teşkilatı dahil olmak üzere, köy meclisleri ve ailelerin kendi arasında uzlaşması için çaba harcadığını, yasalara olan inançsızlık ve kültürel nedenlerden dolayı bunda da çoğu zaman başarılı olunduğunu belirtiyor.
Kadın hakları örgütleri kadına karşı işlenen suçların fazla ciddiye alınmadığını ve soruşturmaların bu konuda pek hassasiyet sergilemeyen polisler tarafından yürütüldüğünü savunuyor.
Başkent Yeni Delhi’de 2012’de bir otobüste bir kadının toplu tecavüze uğraması ve öldürülmesi infial yaratmış, on binlerce kişi sokaklara dökülmüş, birçok siyasetçi ve sanatçı bu tür suçlara karşı eyleme geçilmesi çağrısı yapmıştı. Daha ağır cezaların uygulanması ve tecavüz suçlularının hızlı hüküm giymesini sağlamak için yapılan düzenlemelere, getirilen ölüm cezasına rağmen ülkede kadına karşı şiddet olayları son bulmadı.