Şu anda hem YNK hem de PKK kendi siyasi ajandalarına uygun medyalarında sahte aydın, siyasetçi, siyasi aktivist ve insan hakları aktivistleri adıyla insanları medyada sürüyor. Bunların hiçbiri ne siyasi aktivisttir ne de gözlemcidir. Bunlar YNK kurumlarında çalışan kişilerdir ve hatta bazıları YNK tarafından PKK’nin Süleymaniye örgütüne transfer edilmiştir. Bunların bazıları ise yan Irak ya da İran devletinin maaşlı elemanlarıdır. PKK’nin Şii YNK ile Şii cephede yer almasından sonra PKK’nin Süleymaniye’deki aydınlar birliği, kültür sanat kurumu, kadın kurumu, medyası vb yapılara bu kişiler tayin edildi. Bu kişiler aracılığı ile Şii cephenin siyasi ajandasına uygun açıklama ve eylemler yapıyor toplantılarda konuşuyorlar.
Özellikle de PKK’nin Türkçe servisi Güney Kürdistan halkının yakından tanıdığı ve bu nedenle itibar etmediği bu kişiler Kuzey Kürdistan toplumu ve Türkçe okuyucuya itibarlı kişiler olarak sunuyor.
Bunlardan biri de Süleymaniye’de ikame eden Doğu Kürdistanlı Ali Kerimi’dir. Geçmişte bazı Doğu Kürdistan hareketleri içinde yer alan ve şaibeli kişiliği nedeni ile bu hareketlerden dışlanan Ali Kerimi şu anda PKK medyasının müdavimidir. Birçok çevre Ali Kerimi’nin İran’ın Süleymaniye’de üslendirdiğini bilgi toplama ve manipülasyondan görevli olduğunu düşünüyor. İşte bu şaibeli kişilik bağlı olduğu odak tarafından 2018 yılından sonra PKK medyasın görevlendirildi.
İran devleti ve İran sömürgeciliği konusunda hiçbir açıklaması ve yorumu olmayan Kerimi’nin PKK medyasında iki temel görevi var. Birincisi KDP’yi karalayacak yalan ve yanlış bilgiler yaymak. İkincisi ise Doğu Kürdistanlı IKDP ve PAK gibi partileri karalayarak PKK’nin Doğu Kürdistan örgütü PJAK’ı övmek.
Sol bir yapıdan geldiği için ajitasyon-propaganda konusunda epey gelişmiş olan bu kişilik son dönemde yine PKK medyasında röportaj verdi. Kerime röportajda
“KDP olmazsa Türk devleti gerillaya karşı direnemez” dedi. Eli Kerimi saçını değirmende beyazlatmadığına göre elbette ki söylediğinin doğru olmadığını en çok kendisi biliyordur. Fakat sadece kendisine verilen “PKK’yi övüp KDP’yi karalaması” görevini yerine getirmek için yalan yanlış konuşup kitleyi kandırma amaçlıdır.
Bu sadece Ali Kerim’nin propagandası değil elbette şimdi genel olarak PKK’nin Kuzey Kürdistan’daki yenilgisin gizleyip Güney Kürdistan’daki yenilgisini de KDP’ye yığmaya çalışan bir güruh var.
Oysa ki Kuzey Kürdistan’dan yenilen PKK bu yenilgisini Behdinan başta olmak üzere Güney Kürdistan’a getirmek istiyor. PKK Kuzey Kürdistan’da yenilmiştir. Hem de büyük yenilmiştir. Kuzey Kürdistan coğrafyası Behdinan coğrafyasından yaklaşık olarak 8 kat daha büyüktür. Örneğin PKK’nin Dersim Eyaleti dediği Munzur dağ silsilesinin olduğu alan vadileri, akarsuları ve ormanları ile Behdinan’dan daha büyüktür. Fakat tüm gerilla gurupları tasfiye oldu ve son 5 yıl içinde bu eyalette tek bir mermi patlamadı. Bunun sorumlusu KDP mi?
Amed eyaleti denen Muş, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ’ı gibi büyük şehirlerin olduğu ve sarp dağların olduğu yerde PKK gerillası yok. Son birkaç yılda tüm guruplar tasfiye oldu. Bu bölge de Behdinan’dan genişlik olarak en az 3 kat daha büyüktür. PKK’nin buradaki tasfiyesinin nedeni de mi KDP’dir?
Kürdistan’ı sömüren güçler çok acımasızdır. Çok komplike bir sistemleri var fakat bu PKK’nin yenilgisinin sebebi değildir. PKK’nin yenilgisinin nedeni ne KDP’dir, ne halktır, ne imkansızlıktır. PKK Kürtlerin yenilgisi üzerine kurgulanmıştır. 40 yıldır PKK’nin olduğu hiçbir yerde Kürtler kazanmamıştır. 40 yıldır PKK’nin girdiği yerlere bakın her yer viran olmuştur. PKK halkı özgürleştireceğim diyerek halkın arkasına gizlenmiş, kitleyi meydana sürmüş ve sömürgecilerin önüne atmıştır. Bunun için PKK’nin arkasından giden herkes perişan olmuştur.
Şimdi Kuzey Kürtlerinin ulusal mücadelesini bitiren bu senaryonun Güney Kürdistan versiyonu çekilmek isteniyor. Ali Kerimi gibi isimlerde Güney Kürdistan’ı viran etme senaryosunu halka şirin göstermek için kiralanmış kişilerdir. Ali Kerim’nin iplerini elinde tutanlar bugün PKK’ye kiraya vermişler yarın başkasına verirler. Bunlar aydın değildir bunlar sözü ve kalemi satılık kişilerdir. Maalesef ki Kürtler içinde böyle dili güçlü bir hain odak vardır. Ali Kerimi’de bu kişilerden biridir. Rojhelat halkına yaptığı ihanetin bir benzerini şimdi Güney halkına yapıyor. Bu kişiler aslında cevap vermeye bile değmez kişilerdir. Fakat insan haine hain demeyince maalesef ki bunlar da böyle süslü ambalaj ve etiketlerle halka muteber kişiler olarak sunuluyor.